tag:blogger.com,1999:blog-70016163571638621222024-03-13T05:42:38.107+03:00subjkserkanhttp://www.blogger.com/profile/10657921973525371450noreply@blogger.comBlogger177125tag:blogger.com,1999:blog-7001616357163862122.post-5392218594455284532015-06-23T22:56:00.000+03:002015-06-23T22:57:05.718+03:00Çubuklu KatilleriSon forma yazımda Adidas'ın nasıl bize yıllardır düzgün bir çubuklu forma yapamadığından bahsetmiştim. O yazıda ismi geçmemiş, fakat daha önce çok defa da yazdığım gibi, çubuklu denince son yıllarda benim ve birçok Beşiktaş taraftarının verdiği örnek Juventus oluyordu. Nike son birkaç senedir Juventus üzerinden cümle aleme "çubuklu forma nasıl yapılır" dersi veriyordu.<br />
<br />
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-iWrKuodcVQ8/VYm38iPl3xI/AAAAAAAAAqQ/_o3HMC6V05o/s1600/Juventus-home-away-shirts-2014.jpg" imageanchor="1" ><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-iWrKuodcVQ8/VYm38iPl3xI/AAAAAAAAAqQ/_o3HMC6V05o/s1600/Juventus-home-away-shirts-2014.jpg" /></a><br />
<br />
<br />
Juve bu sene tarihi bir hata yapıp Adidas'a geçmiş, Adidas da hemen cezayı kesmiş tabi.<br />
<br />
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-HLBD4HgNmWI/VYm3bTTnKaI/AAAAAAAAAqA/GDVB9iObEe4/s1600/Adidas-Juventus-15-16-Home-Kit%2B%25281%2529.jpg" imageanchor="1" ><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-HLBD4HgNmWI/VYm3bTTnKaI/AAAAAAAAAqA/GDVB9iObEe4/s1600/Adidas-Juventus-15-16-Home-Kit%2B%25281%2529.jpg" /></a><a href="http://1.bp.blogspot.com/-H88DIJIbJ08/VYm3fA6cc-I/AAAAAAAAAqI/Ac4Z19JWJJo/s1600/Adidas-Juventus-15-16-Home-Kit%2B%25282%2529.jpg" imageanchor="1" ><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-H88DIJIbJ08/VYm3fA6cc-I/AAAAAAAAAqI/Ac4Z19JWJJo/s1600/Adidas-Juventus-15-16-Home-Kit%2B%25282%2529.jpg" /></a><br />
<br />
<br />
Kollar konusunda yine bizden daha şanslılarmış, en azından çubuklar orada devam etmiş. Ama Adidas bize çaktığı o garip sırtı Juventus'a da çakmış. En azından bu konudaki istikrarlarını takdir ediyorum, dünya devi falan tanımıyorlar, aynı iğrençliği utanmadan herkese sunuyorlar. Göğüs reklamı konusunda sanırım bizle aynı durumdalar, ama Jeep logosunun çerçeveli bir versiyonu olduğu için yırtıyorlar. Çubukların inceliği konusunda ise bizimki daha iyi görünüyor, en azından orada öndeyiz.<br />
<br />
Sonuç olarak Adidas bir efsaneyi daha yerle bir etti, tebrik ediyorum. Sektörün belki de en büyük firması olup, futbolun en klasik forma tipini (çubuklu) en kötü yapan firma olmayı başarıyorlar. Hakikaten alkış!<br />
<br />
Görsel kaynak: <a href="http://www.footyheadlines.com/2015/04/adidas-juventus-15-16-kit.html">http://www.footyheadlines.com/2015/04/adidas-juventus-15-16-kit.html</a>pissedhttp://www.blogger.com/profile/04395153244095999342noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7001616357163862122.post-47590471626432043942015-06-12T02:10:00.001+03:002015-06-12T03:07:29.837+03:002015 / 2016 Formalarımız<b>Okumaya üşenenler için über özet: Formalar geçen seneden daha iyi, bir önceki seneden ise daha kötü. Aşağıda görsellerle nasıl daha iyi olabileceğini anlattım. (Çok yaşa photoshop)<br />
<br />
---</b><br />
<br />
Beşiktaş bu sene adeti olmayan bir hareket yaptı ve 12 Haziran itibariyle yeni sezonda giyilecek formaları tanıttı. Genelde üç büyükler arasında formayı en son açıklayan takım olduğu, bunu da Temmuz sonu / Ağustos başı gibi yaptığı için erken gelen formalar bizim için de hoş bir sürpriz oldu. Bu sezonun formalarını incelemeden önce artık blogda adet olduğu üzere (senede 1 tane post giriyoruz, o da bu işte) 2014/2015'de giyilen formaları inceleyelim.<br />
<br />
Daha önceki incelemeler:<br />
<a href="http://subjk.blogspot.com.tr/2013/08/2013-2014-formalarmz-ve-forma-kulturu.html"><b>2012/2013</b></a><br />
<a href="http://subjk.blogspot.com.tr/2014/07/2014-2015-formalarmz.html"><b>2013/2014</b></a><br />
<br />
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-KZ8LTK-nFp4/VXoHqocvTDI/AAAAAAAAAoI/QmQjJzGCryo/s1600/bjk_14-15.jpg" imageanchor="1" ><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-KZ8LTK-nFp4/VXoHqocvTDI/AAAAAAAAAoI/QmQjJzGCryo/s1600/bjk_14-15.jpg" /></a><br />
<br />
Görüldüğü üzere Beşiktaş geçtiğimiz sezon forma geleneği açısından ortalama / ortalamanın üzeri arasında bir sezon geçirdi. Sevindirici olan şey, iç sahada tek maçlık garip bir istisna dışında hep beyaz formanın giyilmesiydi. Sadece Kasımpaşa maçında anlamsız bir şekilde kırmızı forma giyildi. Herhalde "ya bizim böyle bir formamız vardı" diye o günlük böyle bir değişikliğe gittiler.<br />
<br />
Yanlış olansa beyaz formanın altına giyilen beyaz şorttu. Daha önceki forma kültürü yazımda beyaz forma / siyah şort konusuna epey değinmiştim zaten, bu sezonun başında da federasyona verilen listede iç saha kombinasyonu doğru bir şekilde beyaz forma / siyah şort olarak görünüyordu <a href="http://www.tff.org/Default.aspx?pageId=28&kulupID=3590"><b>[link]</b></a>. Hatta "beyaz forma / beyaz şort" <i>"dış saha #2"</i> olarak yazılmıştı. Fakat bilemediğim bir sebepten dolayı iç sahada ağırlıklı olarak beyaz şort giydik. Bu geçen senenin yanlış yapılan uygulamalarından biriydi. <br />
<br />
Avrupa'da ise şaşırtıcı derecede istikrarlıydık.<br />
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-2BPuh4hMnJk/VXoir9huq2I/AAAAAAAAApg/NauOeYpwUYQ/s1600/bjk_14-15_EU.jpg" imageanchor="1" ><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-2BPuh4hMnJk/VXoir9huq2I/AAAAAAAAApg/NauOeYpwUYQ/s1600/bjk_14-15_EU.jpg" /></a><br />
<br />
O kadar istikrarlıydık ki, içerideki Partizan maçı olmasa UEFA'nın daha önceden bildirilen formaları bize zorla giydirdiğini düşüneceğim. Neden bir tarafta doğru yapılıyorken öbür tarafta keyfi bir uygulama sürüyor anlamak mümkün değil. Yine de forma açısından kabus gibi geçen 2012/2013 sezonundan sonra bu sezon, forma açısından başarılı sayılabilecek şekilde geçti. İçerideki 17 maçta da beyaz forma / siyah şort ile çıkacağımız bir sezonun hayaliyle bu konuyu kapıyor, yeni formalara geçiyorum.<br />
<br />
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-k_moMqDJYK8/VXoK1Rlr39I/AAAAAAAAAok/PfyLkhBL4Mk/s1600/toplu.jpg" imageanchor="1" ><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-k_moMqDJYK8/VXoK1Rlr39I/AAAAAAAAAok/PfyLkhBL4Mk/s1600/toplu.jpg" /></a><br />
<br />
Daha büyük görselleri şuradan bulabilirsiniz: <a href="http://www.bjk.com.tr/tr/haber/62853/adidas_2015_16_besiktas_formalari.html"><b>[Link]</b></a><br />
<br />
İlk dikkati çeken şey çubuklu formanın geri dönmüş olması, geçen sene çubuklu çıkmayınca bazı taraftarlar tepki vermişti fakat bir senelik ara bence büyük sorun değildi. Nitekim Adidas'ın yıllardır bize düzgün bir çubuklu forma yapamadığını düşünürsek son derece kabul edilebilir bir araydı. Bu sene çubuklu geri dönünce Adidas cephesinde hiçbir şeyin değişmediğini de görmüş olduk, çubuklu malesef yine kötü. Ama oraya girmeden önce beyaz formayla başlayalım.<br />
<br />
Adidas geçen sene Vodafone uğruna her formaya soktuğu kırmızı renkten dolayı epey tepki almış olacak ki, bu seneki formaların lansmanını <b>#başkarenkyok</b> hashtag'iyle yaptı. Bu değişimden en olumlu etkilenen de şüphesiz beyaz forma oldu. Göğsündeki anlamsız kalın şeritleriyle ve yoğun kırmızı kullanımıyla geçen senenin en başarısızı olan beyaz forma bu sene epey toplamış. Düğmeli yakası ve abartılmamış siyah detaylarıyla zarif bir forma olmuş, siyah şortun üzerinde son derece güzel duracağını tahmin ediyorum. Fakat gel gelelim geçen senenin problem çocuğu Vodafone bu sene de ortaya çıkmış. Vodafone yazısının kırmızı olması yetmiyormuş gibi, bir de beyaz logoyu göstermek için altına son derece kaba bir gölge atılmış. Formanın orta yerinde lönk diye duruyor, tüm o zarifliği alıp götürüyor. Peki ne yapılmalıydı? 2000'lerin başındaki Manchester United formalarında olduğu gibi Vodafone logosu tek renk ve siyah olarak kullanılmalıydı.<br />
<br />
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-LGh3O2y6nuI/VXoNuzb2yyI/AAAAAAAAAow/E0Gi7q-lW7w/s1600/manchester-united-2001-02-centenary-umbro-away-jaap-stam-match-worn-shirt-a.jpg" imageanchor="1" ><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-LGh3O2y6nuI/VXoNuzb2yyI/AAAAAAAAAow/E0Gi7q-lW7w/s1600/manchester-united-2001-02-centenary-umbro-away-jaap-stam-match-worn-shirt-a.jpg" /></a><br />
<br />
Siyah forma yine bu senenin uzak ara en iyi forması olarak görünüyor. Yakasındaki detaydan tam emin değilim, ama yine de benim bu sene alacağım forma siyah olacaktır. <br />
<br />
Gelelim çubukluya... En son ne zaman güzel bir Adidas çubuklusu gördüğümü hatırlamıyorum, ama kötülerin de kötüleri hep bize yapılıyor. Mesela yıllarca Fenerbahçe'nin çubuklusunun arkasında da çubuklar bir şekilde görünürken bize hep dümdüz sırtlar bastılar. En sonunda bizi düzelteceklerine Fener'i bozdular, geçen sene o güzelim reklamsız formanın arkasını dümdüz yaptılar.<br />
<br />
Bu sene, sonunda çubukları arkaya taşımaya çalışmışlar, fakat hiç anlayamadığım işler yapmışlar. Arkada, en dıştaki beyaz çubuklar aniden kesiliyor, sanki baskı hatası gibi incecik kalmışlar. Uzaktan bakınca formanın kıçında leke olmuş da, başka bir çubuklu formadan bir parçayı oraya dikmişler gibi duruyor. Neden, nasıl kim böyle bir karar aldı aklım hayalim almıyor. Bu orijinal hatanın yanında Adidas'ın yıllardır bıkmadan tekrarladığı hatalar da var tabi. Çubukların kollarda devam etmemesi bunlardan en belirgini, sadece göğüs kısmına çubuk yapınca çubuklu forma olmuyor. Hadi Nike falan bu işi doğru yapıyor, onlara bakmıyorsunuz, gidip 90'ların Adidas formalarına da mı bakmıyorsunuz anlamıyorum ki...<br />
<br />
Bir de göğüs reklamı konusu var. Kollara, sırta o çubukları asla uzatmayan Adidas konu göğüs reklamına gelince çubukların bütünlüğünü vatanın bütünlüğü gibi savunuyor. Israrla oraya reklam için kutu açmıyor, ondan sonra gelsin konturlar, gölgeler, farklı renkler, ıvırlar zıvırlar. Halbuki açın basit bir kutu, tek renk reklam da oraya basit bir şekilde girsin.<br />
<br />
Bazen çok detay konulara girdiğimin farkındayım, yazıyı okuyan sayılı insanın kafasında da "artık bunların da ne önemi var lan" gibi bir fikir oluştuğunu tahmin ediyorum. Lakin önemliler, bunu kanıtlamak için de sizlere birkaç görsel hazırladım. Bunlar kesinlikle benim forma tasarımlarım değil, mevcut tasarımları kurtarmak için neler yapabileceğimizi görmek için son derece hızlıca hazırladığım birkaç çalışma. Birçok girebilecğim konuya da girmedim (mesela tüm formaların ensesinde yazan o çirkin Beşiktaş yazısı, o nedir abi ya?), minimum doknuşla en iyi sonucu elde etmeye çalıştım.<br />
<br />
Soldakiler orijinal formalar, sağdakiler benim çalışmalarım.<br />
<br />
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-pFKMomkIe1U/VXoRcUMLBjI/AAAAAAAAAo8/pn04yc_t3cU/s1600/1.jpg" imageanchor="1" ><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-pFKMomkIe1U/VXoRcUMLBjI/AAAAAAAAAo8/pn04yc_t3cU/s1600/1.jpg" /></a><br />
<br />
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-BTbl2vOP-4c/VXoRcihEUqI/AAAAAAAAApA/JotiziMdxR4/s1600/2.jpg" imageanchor="1" ><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-BTbl2vOP-4c/VXoRcihEUqI/AAAAAAAAApA/JotiziMdxR4/s1600/2.jpg" /></a><br />
<br />
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-K_aySgrig0I/VXoRccPRkuI/AAAAAAAAApE/7T6t4i6tkQk/s1600/3.jpg" imageanchor="1" ><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-K_aySgrig0I/VXoRccPRkuI/AAAAAAAAApE/7T6t4i6tkQk/s1600/3.jpg" /></a><br />
<br />
Siyah formaya hiç dokunmadım, Vodafone logosunu tamamen beyaz yapabilirdim ama o kadar kırmızı kullanımı da dünyanın sonu değil. Beyaz formada tek yaptığım Vodafone logosunu yukarıda örnek verdiğim Manchester logosu gibi tek renk kullanmak. En çok işlemi çubukluda yaptım, Vodafone logosunu tek renk ve pencere içinde kullandım. Çubukları da kollarda ve yanlarda devam ettirdiğim. Dediğim gibi 1 saat içinde hızlıca yapılmış çalışmalar, ama ona rağmen net bir fark olduğunu düşünüyorum.<br />
<br />
Sonuç olarak, geçen seneyle kıyaslarsak:<br />
- Beyaz forma kesinlikle daha iyi.<br />
- Geçen seneki siyah forma aslında daha karizmatik duruyordu, fakat Milan forması gibiydi. Bu seneki de ona son derece yakın kalitede, ama siyah-beyaz olduğu için oyum bu seneye.<br />
- Çubuklu forma yine kötü yine kötü. Geçen sene çubuklu yoktu ama bir önceki 2013/2014 çubuklusu kesinlikle bundan daha iyiydi. Geçen seneki kırmızı forma da son derece derli toplu bir formaydı.<br />
<br />
<b>Son karar: 2014 > 2016 > 2015</b>pissedhttp://www.blogger.com/profile/04395153244095999342noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7001616357163862122.post-18825930931031806542014-08-15T09:18:00.000+03:002014-08-15T09:18:14.741+03:00Bu kalp seni unutur mu?<a href="http://3.bp.blogspot.com/-Tw3749f0w30/U-2mFAMO9SI/AAAAAAAAAfE/ODayrmgUs8k/s1600/Seba2-04.jpg" imageanchor="1" ><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-Tw3749f0w30/U-2mFAMO9SI/AAAAAAAAAfE/ODayrmgUs8k/s1600/Seba2-04.jpg" /></a>pissedhttp://www.blogger.com/profile/04395153244095999342noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7001616357163862122.post-3516901019660336862014-08-14T14:58:00.001+03:002014-08-14T15:00:51.243+03:00Babamızı kaybettik<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-kGw_LpscP5Q/U-yks7sCaEI/AAAAAAAAAds/0mPMYH7K1EA/s1600/Baba.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-kGw_LpscP5Q/U-yks7sCaEI/AAAAAAAAAds/0mPMYH7K1EA/s1600/Baba.jpg" height="320" width="251" /></a></div>
<br />
<br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Başımız sağolsun...</span></div>
serkanhttp://www.blogger.com/profile/10657921973525371450noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-7001616357163862122.post-32626230805260784522014-07-18T00:05:00.003+03:002014-07-18T00:07:28.887+03:002014 / 2015 FormalarımızAslında bu yazıyı yazmak hiç içimden gelmiyor. Önder Özen'e yapılanlar ve istifa "ettirilmesi"nden sonra ne Beşiktaş, ne de futbol konuşmak istiyorum. Fakat forma kültürü üzerine bu blogda bir takım yazılar yazdık, gerekli bilinci oluşturmak için o istikrarı korumak önemli. O yüzden elimden geldiğince birşeyler karalamaya çalışacağım. Sevgili Önder Özen'i ise bence malesef çok arayacağız, kendisinin ayrılması ile ilgili daha detaylı görüşlerim şurada: <a href="https://eksisozluk.com/entry/44238631">https://eksisozluk.com/entry/44238631</a><br />
<br />
Geçen sene başında 2012/2013 formalarımız ve forma kültürü üzerine uzunca bir yazı yazmıştım (<a href="http://subjk.blogspot.com.tr/2013/08/2013-2014-formalarmz-ve-forma-kulturu.html">link</a>), lafa oradan başlamak en doğrusu gibi geliyor. Orada Beşiktaş'ın sezon boyunca giydiği formaları sıralayınca şu manzara ortaya çıkıyordu.<br />
<br />
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-HqXtrsrsjSA/U8f6YY0PzpI/AAAAAAAAAdQ/4cZ1ury6hDY/s1600/bjk.jpg" imageanchor="1" ><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-HqXtrsrsjSA/U8f6YY0PzpI/AAAAAAAAAdQ/4cZ1ury6hDY/s1600/bjk.jpg" /></a><br />
<br />
İç saha forması diye birşeyin olmadığı, "uğur" kavramının forma kültürünün önüne geçtiği bu garip düzene o zaman baya giydirmiştik zaten. 2013/2014 sezonunun tablosuna bakınca ise çok daha güzel bir manzara ile karşılaşıyoruz.<br />
<br />
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-CiJ1aZpJSVE/U8f6tLUJZOI/AAAAAAAAAdY/ENAS0nMz4z8/s1600/bjk13_14.jpg" imageanchor="1" ><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-CiJ1aZpJSVE/U8f6tLUJZOI/AAAAAAAAAdY/ENAS0nMz4z8/s1600/bjk13_14.jpg" /></a><br />
<br />
Sezon başındaki ilk iç saha maçında formayı tanıtma amacıyla siyah forma giyilmişti. O zaman bundan pek hoşlanmayıp yine aynı tutarsızlığın habercisi olacağından korkmuştum, ne mutlu ki beni yanılttılar. O maçtan sonra içeride sadece 1 kere siyah forma giyildi, o da Soma faciasından sonra yas sebebiyle giyilen Gençlerbirliği maçı. İçerideki kalan 15 maçın 13'ünde iç saha 1. forması giyildi. Kalan 2 maçta ise iç saha #2. Kayserispor maçında Kayseri tamamen düz sarı formayla sahaya çıkmış, bu Beşiktaş'ı iç saha 2'ye zorlamış olabilir. Fakat Antalya maçında Antalya tamamen düz kırmızı forma giymiş, bizim neden iç saha 2'yi tercih ettiğimizi çıkaramadım. Yine de geçen seneden sonra böyle bir performansı öpüp başıma koyarım. Bu sene 17'de 17 yapma umuduyla.<br />
<br />
Geçen seneden dikkat çeken bir başka nokta ise 3. formanın (gri) ligde hiç giyilmemiş olması. Zaten çubuklu veya siyah formaların uygun olmayıp grinin uygun olacağı bir durumla karşılaşmak epey zor olacağından, aslında çok da sürpriz bir sonuç değil.<br />
<br />
Gelelim bu senenin formalarına:<br />
<br />
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-E45ueslfPRI/U8ggUzoqiCI/AAAAAAAAAdo/kgsWSrz8-lg/s1600/14_15.jpg" imageanchor="1" ><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-E45ueslfPRI/U8ggUzoqiCI/AAAAAAAAAdo/kgsWSrz8-lg/s1600/14_15.jpg" /></a><br />
<br />
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-QEGM7OEgS4s/U8giFuPfofI/AAAAAAAAAd0/9B235s0Emso/s1600/14_15toplu.jpg" imageanchor="1" ><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-QEGM7OEgS4s/U8giFuPfofI/AAAAAAAAAd0/9B235s0Emso/s1600/14_15toplu.jpg" /></a><br />
<br />
Forma geleneği bakımından bakarsak beyaz formanın geri dönmesi ve siyah şort / beyaz tozluk ile kullanılıyor olması çok doğru ve önemli adımlar. Yine geçen sene yapılan yanlışlardan devam edersek, Beşiktaş ambleminin küçültülüp forma ile orantılı bir boyuta indirgenmiş olması yine çok sevindirici bir gelişme. Açıkçası bu konunun kalıcı olmasından baya endişe ediyordum, epey rahatladım.<br />
<br />
Fakat tasarım açısından bir takım sıkıntılar var, bunların en büyüğü Vodafone reklamı ve onla beraber heryere giren kırmızı renk. Vodafone'un logosundaki kırmızıda ısrar etmesinden ve tasarımları bozmasından endişe ediyordum. Görünen odur ki gerçekten ısrar etmişler, tasarımcı arkadaşlar ise bunun göze batmasını engellemek için formaya kırmızı detaylar yedirmeye çalışmışlar, fakat sonuçlar bence çok arzu edildiği gibi olmamış.<br />
<br />
Kırmızı forma en risksiz olanı, kumaştaki detaylar zarif, formaya az da olsa zenginlik katıyor. Tanıtım metninde o desen yine <a href="http://www.bjk.com.tr/tr/haber/59390/2014_15_sezonu_formalarimiz_taraftarimizin_begenisine_sunuldu.html">Baba Hakkı'ya bağlanmış</a>. 2009/10 sezonundaki, Bayern München'dan çaktıkları o rezil baklavalı formayı utanmadan Baba Hakkı'ya bağlamalarından sonra epey sinirlenmiştim. Ama bu sefer hakikaten <a href="http://2.bp.blogspot.com/-f0VOEowuW1Q/TxvSdfVdbaI/AAAAAAAAAZM/-XIrbqo5nHM/s1600/lefter03.jpg">Baba Hakkı'nın süveterinin deseni</a>ni almışlar gibi duruyor, o yüzden en azından çabayı takdir ediyorum. Formada genel olarak gereksiz numaralar yapılmamış ve sade bir sonuç elde edilmiş. İki sene önceki kırmızı forma çılgınlığından dolayı kendisine mesafeli olsam da kötü diyebileceğim bir forma kesinlikle değil.<br />
<br />
Siyah forma bu sene de yine en beğendiğim forma oldu, ama bu kesinlikle sorunsuz olduğu anlamına gelmiyor. Yine Vodafone logosunu yedirmek için kırmızı çizgiler tercih edilmiş ve ortaya Milan forması tadında bir forma çıkmış (buraya döneceğim). Lyon formasının üzerinden hazırlanan görsele (<a href="https://twitter.com/SanliBesiktas_/status/487288033889116160">link</a>) bakınca kırmızı yerine beyaz tercih edilmesi durumunda ne kadar daha etkileyici bir forma çıkacağını görebiliyoruz. En azından Beşiktaş formasına benzeyen bir forma olurmuş. Formadaki tüy desenini ne beğendim ne beğenmedim, olmasa da benim için olurmuş. Fakat bu forma ile kullanılan tozluk çok yanlış bir tercih. Her yere kırmızı koyduktan sonra beyazı o kadar alakasız bir yere, hem de o kadar yoğun bir şekilde sokmak son derece göze batmış. Diğer formalardaki gibi sade bir tozluk seçimi çok daha güzel olacaktır.<br />
<br />
Gelelim beyaz formaya, en büyük sorun malesef burada. Logoyu tek renk (siyah) yapmak yerine şunların tercih ediliyor olması içimi acıtıyor. Niye o kadar büyük kırmızı bir şerit var? Hadi onun içine logoyu koydun, niye üzerinde aynı bodozlukta siyah bir şerit var? Bari altlı üstlü iki ince siyah şerit çekseydiniz de Vodafone reklamı öyle emanet durmasaydı? Şöyle zarif bir beyaz formamız olmamasını bırakın, üç formayı toplayınca bu sene siyah/beyaz formamız da yok. Kırmızı asla siyah veya beyaza "destek" rengi konumunda değil, ya ana renk ya da yan renk. Biraz yukarıda Milan formalarına benzemiş yazmıştım, bunu formaları ilk gördüğümde de düşünmüştüm, daha sonra şu görsel geldi:<br />
<br />
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-ohjCTRH2sSo/U8gzt8Si9BI/AAAAAAAAAeE/pABp1v-wKhs/s1600/Bsk5WCZCcAEEL-m.jpg" imageanchor="1" ><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-ohjCTRH2sSo/U8gzt8Si9BI/AAAAAAAAAeE/pABp1v-wKhs/s1600/Bsk5WCZCcAEEL-m.jpg" /></a><br />
Kaynak: <a href="https://twitter.com/ed_dzeko_11/status/488985111858532352/photo/1">https://twitter.com/ed_dzeko_11/status/488985111858532352/photo/1</a><br />
<br />
"Aha oradan çalmışsınız" demeyeceğim, zaten Adidas'ın belirli kalıplar üzerinden gittiğini biliyoruz, yukarıda da Lyon kalıbından bahsettik. Geçen sene 110. yıl olduğu için bize özel ilgi gösterdiklerini, bu sene onun olmayacağını da biliyorduk. Ama bu formalar kırmızı / siyah renklere sahip bir takım için hazırlanmış arkadaş, onu siyah / beyaz renkli bir takıma uygularken biraz efor sarfetmeniz gerekiyor, aksi takdirde ortaya çıkan sonuç böyle göze batıyor.<br />
<br />
Bir de bütünlük konusu var, her formada tamamen farklı bir yaka tarzı tercih edilmiş. Hadi siyah formanın yakasını tüm formalarda kullanırsan biraz fazla olabilir, ama diğer 2 forma niye aynı tip yakaya sahip değil? Bu formaların aynı sezona ait olduğunu belli etmek için, bir tutarlılık yakalamak için aynı yaka tipinin tercih edilmesi daha doğru olmaz mıydı?<br />
<br />
Son olarak Beko hakkında bir iki kelime etmek isterim. Öncelikle bazılarınız duymuştur, <a href="http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/26712856.asp">Beko'nun logosu değişti</a>. Barcelona'nın formasında bunu kullanırken bizde niye eski logoyu tercih ettiler bilmiyorum. Belki Türkiye pazarında eski logoyu kullanmaya devam edeceklerdir, belki de taraftar bağlılığından dolayı eskisini tercih etmişlerdir. Bu bir yana, kullandıkları logo çok büyük, gerçekten çok büyük. Neredeyse göğüs reklamı ile aynı boyda. Sırf arkada diye umarım az para almamışızdır, çünkü fazlasıyla dikkat çekiyor. Beko diyince benim de aklıma 90'ların güzel Beşiktaş'ı geliyor, ama sanki bu iyi niyet ve gönül bağı biraz sömürülmüş, ayıp olmuş.<br />
<br />
Genel olarak baktığımızda, forma kültürü açısından sevindirici gelişmeler yaşanmış, tanıtım metninde bile kulübün beyaz forma geleneğinden bahsedilmiş. Dev amblem gibi komikliklerden vazgeçilmiş. Fakat belki stad sponsorluğunun da etkisiyle Vodafone'a fazlasıyla iltimas geçilmiş. Yine benzer bir şekilde formada yer alması özel olarak rica edilen Beko'ya fazlasıyla cömert davranılmış. Bu durum da forma tasarımlarını olumsuz yönde etkilemiş. Geçen senin altında, ama geçtiğimiz 10 senenin ortalamasının üzerinde bir forma üçlüsü ortaya çıkmış.<br />
pissedhttp://www.blogger.com/profile/04395153244095999342noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-7001616357163862122.post-57347286988524483352014-06-10T12:27:00.001+03:002014-06-10T12:28:54.096+03:00Hayvansın The Guardian!Dünya Kupası'nın başlamasına sayılı günler kala beklenmedik bir sorunla karşı karşıya kaldım, bu bilinçli bir şekilde izleyeceğim 7. dünya kupası ve ilk defa moda giremiyorum. Kupa için heyecanlanmıyorum, maç günlerine bakmıyorum. Geleneksel "gruplardan kim çıkar da kimle eşleşir" excel tablosunu bile doldurmadım.<br />
<br />
Lakin geçen günlerde bu durumu biraz kırmaya başladım, youtube'dan italia 90 destekli videolar sayesinde ufaktan bir kıpırdanma yaşadım. Bugün ise The Guardian muhteşem darbeyi vurdu!<br />
<a href="http://www.theguardian.com/football/ng-interactive/2014/may/30/-sp-world-cup-kits">http://www.theguardian.com/football/ng-interactive/2014/may/30/-sp-world-cup-kits</a><br />
<br />
Blogda yazdığım birkaç yazıyı bilenler forma kültürü konusunda hassas olduğumu bilir, meslek de grafik tasarım olunca forma konusu ayrı bir ilgimi çekiyor. The Guardian süper bir iş yapmış, bu sene kupadaki tüm takımların, Dünya Kupası tarihi boyunca giydiği tüm iç ve dış saha formalarını derlemiş. Sonra da bunların ilüstrasyonlarını aynı görsel dille yapmış, ortaya enfes bir iş çıkmış.<br />
<br />
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-nhWsqkI_fiU/U5bPdLJnvmI/AAAAAAAAAbk/5nlD_pkW40I/s1600/theguardian.jpg" imageanchor="1" ><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-nhWsqkI_fiU/U5bPdLJnvmI/AAAAAAAAAbk/5nlD_pkW40I/s1600/theguardian.jpg" /></a><br />
<br />
Umarım kupadan sonra bu işi geliştirirler. İlk aşama olarak Dünya Kupası'na katılmış tüm takımlar, sonra Avrupa Şampiyonası ve Copa America, sonra da bunların sadece kupalarda giydiği değil tüm giydikleri formalar gibi bir yol haritası izlenebilir. Ondan sonra al sana gelmiş geçmiş en iyi forma arşivlerinden biri.<br />
<br />
Allahım zevkten öleceğim sanırım.pissedhttp://www.blogger.com/profile/04395153244095999342noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7001616357163862122.post-24787202826109400812014-04-22T20:39:00.000+03:002014-04-24T01:26:41.238+03:00Yapmış olmak için iş yapmakBu aralar memleketin futbol gündemi Passolig komedisiyle meşgul. O apayrı bir yazının konusu aslında, ama ben bu sefer çok daha "light" bir konuya gireceğim. Biliyorsunuz 2012 yılında <a href="http://www.tff.org/Default.aspx?pageId=200&ftxtId=15651">yürürlülüğe giren</a> Sportif Ekipman Talimatı ile, ligimizdeki takımların sırt numaralarında bir bütünlük yakalanması hedeflendi. Bunun için de 2013-2014 sezonunda liglerimizdeki tüm takımların formalarındaki sırt numalarında ve futbolcu isimlerinde Arial yazı tipi kullanması zorunlu hale getirildi. <br />
<br />
Uygulama başından sorunluydu aslında. Amaç şüphesiz ki dillerden düşmeyen "ligimizin marka değeri"ni yükseltmek idi. Bunun için de muhtemelen "Premier League gibi olsun ya" gibi bir noktadan yola çıkılmış, üzerine de fazla düşünülmemişti. Nitekim seçilen yazı tipi herhangi bir word dökümanını açtığımızda karşımıza ilk çıkan yazı tiplerinden biri olan Arial idi. Amaç marka değerini yükseltmek (hatta bir marka değeri yaratmak) ise, aynen Premier League gibi, lig için özel bir yazı tipi tasarlatılabilirdi. Bu yol seçilmese bile en azından bir komite kurulur, diğer yazı tiplerinden ayrışan, karakterli bir yazı tipi seçilmesi sağlanabilirdi. Görülüyor ki bunlar yapılmadı, kimin nasıl yaptığını bilmediğimiz bir şekilde Arial'de karar kılındı.<br />
<br />
Lig başladı, biz de bu duruma (mecburen) eyvallah diyip çıkacak formaları beklemeye başladık. Bir yandan da ben bir Beşiktaşlı olarak duruma içten içe sevinmiştim, zira son 3 senedir gerçekten birbirinden kötü, farklı olacam diye rezil olmuş, kabus gibi yazı tipleri kullanıyorduk. En azından Arial düzdü, sıradandı. Bizi daha kötüsünden korumuştu. Lakin lig başlayıp ilk maça gittiğimizde insanların sırtında gördüğüm yazı tipi yine içimi burktu. Bu sene Beşiktaş ilk defa eli yüzü düzgün bir yazı karakteri seçmişti, ama Arial yüzünden o da mundar olmuştu.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-7VGZrCZawbs/U1g9-MNRZnI/AAAAAAAAAYs/3JU9pZ6RbNQ/s1600/bjkfontx.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-7VGZrCZawbs/U1g9-MNRZnI/AAAAAAAAAYs/3JU9pZ6RbNQ/s1600/bjkfontx.jpg" /></a></div><br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<i>Bu sene kullanamadığımız yazı tipi.</i><br />
<br />
<br />
Dediğim gibi ligler başladı, ama sahalarda o arzulanan görsel bütünlükten eser yoktu. İlk dikkati çeken Fenerbahçe'nin kullandığı karakterlerin daha kalın olmasıydı. Beşiktaş ve Galatasaray'ın dahil olduğu birçok takım ondan daha ince bir yazı tipi kullanıyordu. Bir de Kasımpaşa gibi çok çok daha ince bir karakter kullanan takımlar vardı. Hepsini yanyana koyunca da ortaya şöyle bir kakafoni çıkıyordu.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-lGPPD-EA0Ek/U1akbYRWE0I/AAAAAAAAAX8/6olfRjUJ8_U/s1600/forma1.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-lGPPD-EA0Ek/U1akbYRWE0I/AAAAAAAAAX8/6olfRjUJ8_U/s1600/forma1.jpg" /></a></div><br />
<br />
Aslına bakarsanız şu resimde talimata tek uyan takım Kasımpaşaspor. Onların kullandığı yazı tipi Arial; Beşiktaş, Galatasaray ve ligin çoğunluğunun kullandığı yazı tipi Arial Bold. Fenerbahçe ise Arial Bold'u alıp etrafına kontür attığı için Arial Bold / Arial Black arası bir yazı tipi yakalamış durumda. <a href="http://www.tff.org/Resources/TFF/Documents/TALIMATLAR/Sportif-Ekipman-Talimati-09.07.2013.pdf">Talimatta</a> yazı tipi tek bir yerde geçiyor, orada da şu şekilde yer alıyor "En üst iki profesyonel ligde yer alan kulüpler, resmi müsabakalarında bu talimatta yer alan ölçüler çerçevesinde “arial” yazı tipindeki numara ve büyük harfleri kullanmak zorundadırlar." Yani dediğim gibi işi tek kuralına uygun yapan Kasımpaşaspor ve onun gibi "ince" yazı tipi kullanan takımlar. Sonuç olarak bir "birlik" olmaktan çok uzak bir manzara ile karşılaşıyoruz. Durumun absürdlüğü Fenerbahçe - Kasımpaşa maçında daha da net ortaya çıkıyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-4HOdAdopY-w/U1alFoGp2ZI/AAAAAAAAAYE/CIbS0xF5uwM/s1600/690924_19428_16022014205444_3.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-4HOdAdopY-w/U1alFoGp2ZI/AAAAAAAAAYE/CIbS0xF5uwM/s1600/690924_19428_16022014205444_3.jpg" /></a></div><br />
<br />
Şu fotoğrafa bakıp "Evet bu ligde forma numaralarına bir standartizasyon getirilmiş, çok güzel olmuş" der misiniz? Aklı başında olan adam demez, ama TFF'nin başında bunlardan bulunmuyor olsa gerek ki sene başında bu numaralara onay verip sonra da müdahale etmemişler. Farklılıklar tabi ki burada da bitmiyor. Eskişehirspor ile Beşiktaş aynı karakteri (Arial Bold) kullanıyor. Ama Eskişehirspor harf arasını öyle bir açmış ki, ikisi birbirinden dünyalar kadar farklı görünüyor. Yemin ederim bir tasarımcı olarak Eskişehir maçında numaralara bakmaktan maça konsantre olamadım.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-al-TiqJFMUQ/U1anL_SYvnI/AAAAAAAAAYQ/7hPx0diz9G8/s1600/forma2.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-al-TiqJFMUQ/U1anL_SYvnI/AAAAAAAAAYQ/7hPx0diz9G8/s1600/forma2.jpg" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-L83d6dAGSqs/U1anM8XIhHI/AAAAAAAAAYY/azbtxLdkZ0A/s1600/691321_59330_09032014203042_16.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-L83d6dAGSqs/U1anM8XIhHI/AAAAAAAAAYY/azbtxLdkZ0A/s1600/691321_59330_09032014203042_16.jpg" /></a></div><br />
<br />
Sonuç olarak baktığımızda, nereden tutsan elimizde kalan bir uygulama ile karşı karşıyayız. Bu uygulamanın düzeltileceğine veya iptal edileceğine dair de herhangi bir habere ben şahsen rastlamadım. Seneye de bu şekilde devam edeceğiz gibi görünüyor. Sırf "yaptık" diyebilmek için yapılmış bir uygulama ve en basit konulardan birini bile yüzüne gözüne bulaştıran bir federasyon. Siz şimdi şunu bile beceremeyen adamların e-bilet gibi dev bir uygulamanın altına girip, alınlarının akıyla çıkmasını bekliyor musunuz? <br />
<br />
Ben de öyle düşünmüştüm...<br />
<br />
<br />
Not: Eskişehir formasındaki numaraları okumakta zorlandınız değil mi? Federasyon Eskişehir'in kırmızı üzerine siyah yazı karakteri kullanmasına izin veriyor, fakat Galatasaray'ın kırmızı/koyu kırmızı çubuklu formasına sarı forma numarasına yazmasına izin vermiyor. Forma çubuklu olduğu için sırta numaralar için bir çerçeve açılmasını şart koşuyor. İki rengin birbirine çok yakın olması ve bunlarla bariz koyuluk farkı olan bir yazı tipi kullanılması durumunda çerçeveye gerek olmadığını algılayaman bir zihniyet. Bir yandan çerçeveyi namusu gibi savunuyor, öbür yandan da koyduğu Arial kuralını takip bile etmiyor.pissedhttp://www.blogger.com/profile/04395153244095999342noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-7001616357163862122.post-68729418024803917292014-02-07T16:51:00.000+02:002014-02-07T16:51:08.469+02:00Özlediğimiz Herşey Tek Karede<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-rzTPEO5etos/UvTymoct3rI/AAAAAAAAAU4/bwJvMUQrkFk/s1600/10(2).jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-rzTPEO5etos/UvTymoct3rI/AAAAAAAAAU4/bwJvMUQrkFk/s640/10(2).jpg" /></a></div><br />
Kaynak: <a href="http://www.rizedeyiz.com/mobil/Haber.php?id=71774">http://www.rizedeyiz.com/mobil/Haber.php?id=71774</a><br />
pissedhttp://www.blogger.com/profile/04395153244095999342noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7001616357163862122.post-54856470024084866172013-11-13T21:44:00.000+02:002013-11-13T21:45:32.961+02:00Önder Özen'den kısa kısa<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-hIDMhYdYGSg/UoPVOYZgRmI/AAAAAAAAAcQ/WGzYuX71U20/s1600/onder-ozen-in-katilmiyorum-cevabi-gundeme-4989450_4517_b.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://2.bp.blogspot.com/-hIDMhYdYGSg/UoPVOYZgRmI/AAAAAAAAAcQ/WGzYuX71U20/s320/onder-ozen-in-katilmiyorum-cevabi-gundeme-4989450_4517_b.jpg" width="268" /></a></div>
<br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Burayı çok boşladık bu aralar. Aslında ara ara notlar alıp bunları paylaşmak üzereyken vaz geçiyorum son zamanlarda. Gündem çok yoğun ve olaylar hızlı gelişiyor. Yakın zamanda esaslı bir değerlendirme yapmak istiyorum ve sanırım bunun için ilk yarının bitmesini bekleyeceğim. Bu arada uzun bir adan sonra elimin buraya varmasını sağlayan Önder Özen oldu. Kadir Has Üniversitesinde bir panele katılmış ve oldukça güzel değerlendirmelerde bulunmuş. Şairler Parkı Blog sağolsun bunları derleyip yayımlamışlar. Ben de oradan alıntı yaparak bu güzel değerlendirmelerin bir nebze daha çok okunmasına katkı sağlamak istiyorum zira bu fikirler çoğaldıkça, itibar gördükçe güzel günlere yaklaşacağız.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<a href="http://sairlerparki.blogspot.com/2013/11/onder-ozen-kadir-has-universitesi-panel.html"><i><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">http://sairlerparki.blogspot.com/2013/11/onder-ozen-kadir-has-universitesi-panel.html</span></i></a><br />
<br />
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Sambade ile anlaştıktan sonra planlarımız hakkında konuştuk. Bize Casillas gibi dünya çapında fenomen bir kaleci bul dedik. Bulacak ya da yaratacak. Ayrıca her ay özkaynağımızdaki 14 kaleciyle spesifik bir konu üzerinde çalışmalar yapıyor. Bir ay yan topsa, diğer ay adımlama çalışması gibi.</span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Yetenek seçimi 2 türlü olur. Hem anatomik, hem de koordinasyon. Eski Doğu Avrupa ülkeleri, sporcuyu sadece aşil tendon kiriş çapına bakarak seçerlerdi. Batı Avrupa'daysa koordinasyon ön planda. Benim için ikisi de geçerli.</span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Hep bahsettiğim 7 büyük görevimden içime sinmeyen tek şey scouting oldu, yakında sinecek. Mesela artık Hollanda'dan futbolcu kaçırmayacağız diye düşünüyorum. Biri yetenek vaat ediyorsa, o oyuncudan önce biz haberdar olacağız.</span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Bir scout, bize Isaac Success hakkında rapor vermişti. Oyuncuyu çok istedik, almamıza ramak vardı ama çok küçük bir farkla Udinese'ye gitti. Udinese'nin müthiş bir scout ekibi var. Gökhan İnler, 2003 yılında 2 ay F.Bahçe'de denendi ama beğenilmedi. Udinese, Gökhan İnler'i F.Bahçe'deki o 2 aylık deneme süresinde buldu ve aldı. </span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Udinese ve Birmingham gibi kulüplerin sıralamadaki yerleri ne olursa olsun, kasaları her zaman artıdadır. Udinese'nin 240 profesyonel sözleşmeli futbolcusu var. Birmingham, Zarate'yi Arap Yarımadası'nda bulup, kendi oynatıp, sonra da Lazio'ya satmıştır. Birmingham'ın sadece Türkiye'de 8 scoutu olduğunu biliyorum. Kim olduklarını bilmiyorum.</span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Leverkusen kulübünü görme fırsatımız oldu. 7000 m rakımlı bir yükseklikle aynı özellikleri taşıyan bir oda yapmışlar. Bu odada, yorgunluk yaratan laktik asitleri çok kısa zamanda yok edebiliyorlar. Biz ise aynı etki için 2 gün harcıyoruz. Benzer odadan inşa etmeyi düşünüyoruz. </span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Ahmet Nur Çebi önderliğinde bir medya organizasyonu yapılanması oluşturulacak. Takımdan da artık daha sağlıklı haberler alabileceksiniz. </span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Kötü gidişleri durdurmak için takımların ağabeylere ihtiyacı yoktur. Ne yapacağız? Futbolcuya harçlık verip, saçını mı okşayacağız? Performansa 4 faktör etki eder: Teknik, taktik, fiziksel ve psikolojik. Bunları da takımın hocası çözer, ağabeyi değil. Bu dört faktörden 1-2'sinde sıkıntı varsa, bu bir kriz değil, problemdir. Beşiktaş'ta da kriz değil, problem oluşmuştur. Ve Bilic bu problemleri çözebilecek kişidir. Bilic çözemeyecek de spor programlarında sallayan birkaç gros tonluk adam çözecek öyle mi?</span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Bir ayağımızı Avrupa yakasına attık sayılır. Genç futbolcuları bünyemize katmamızı yardımcı olacak bir kulüple anlaşmış gibiyiz. Normalde Avrupa yakası gençleri G.Saray'ın, Anadolu yakasındakiler de F.Bahçe'nin elinin altında gibi görünüyor. Beşiktaş, kendi semtine sahip ama şöyle bakarsanız Fulya'nın etrafında Nişantaşı, Bebek, Ortaköy gibi semtler var ve açık konuşalım, bu semtlerden topçu çıkmaz. <b><i>Biz, ucuz ekmeğin hangi bakkalda satıldığını bilen ailelerin yaşadığı semtlerin peşindeyiz.</i></b></span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Bu haftadan itibaren, özkaynaktan Alperen A takıma çıkartılacak. <b><i>Altyapı değil, özkaynak ifadesini kullanıyorum; çünkü bizim kulübümüzde böyle denir. </i></b>Alperen'i teknik, taktik ve fiziksel olarak yeterli bulduk. Benim dönemimde A takıma çıkan ilk oyuncu olduğu için ben de Alperen adına ayrıca heyecanlıyım. </span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Yorumculuk hiç içime sinmedi ve bence en başarısız olduğum alandı. Yorumculuk hayatımın çok uzun sürmeyeceğini biliyordum. Kırmızı, küçük bir kare çizdim ve kendi kendime bunun dışına hiç çıkmayacağımı söyledim. Ve çizgiyi hiç aşmadım. Birgün tekrar yorumculuk yaparsam aşabilirim. </span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- En başarılı dönemim, 2. ligdeki antrenörlük dönemim. Birgün finalde, penaltılarda, direkten dönen bir topla kupayı kaybettim. <i><b>O an, hayatımı da kaybettim diye düşündüm. Benim dünya kupam oydu</b></i>. </span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Kazanmak öğretir ama kaybetmek daha fazla öğretir. Ben, hep kaybederek öğrendim. Keşke Dünya Kupası'na gidebilseydik. Futbolcularımız, ne olursa olsun çok şey öğrenecekti.</span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Rahmetli babam, <b><i>"Beşiktaş'ın hamurunda vardır son dakika golleri"</i></b> derdi. Ve ben de buna çok inanırım geçmişten beri. Bu yüzden, G.Saray maçında kullanamadığımız o son top bence çok önemliydi.</span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Bilic, küfür etmedim diyorsa, etmemiştir. <i><b>Ha apartman çocuğu değil, iç savaş görmüş bir adam. Etmek istese kralını ederdi.</b></i></span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Bence Akhisar'da kaybetmedik ama Rize ve Karabük maçlarında 4 puan kaybettik.</span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Oğuzhan, ayağında top varken kendi jenerasyonunda dünya çapında bir oyuncu. Fizik olarak gelişmesi, psikolojik olarak güçlenmesi gerekiyor. </span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Yeni üretilmiş ama kaza geçirmiş bir araba düşünün. Bizde böyle futbolcu sayısı fazla. Biyonik bir takım değiliz ama yaratmaya çalışıyoruz. </span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 23px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Hacettepe'de başarısız bir antrenörlük kariyeri geçirdim. İlhan Cavcav, bana gelip: "30 senelik başkanım ama ilk defa bir hocama iyi takım kuramadım, affet dedi. O gün affettim. Ama dediğim gibi sadece o gün affettim.</span></div>
</div>
serkanhttp://www.blogger.com/profile/10657921973525371450noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-7001616357163862122.post-90389815323128167742013-09-04T22:09:00.000+03:002013-09-04T22:09:33.889+03:00İbrahim Üzülmez'i özlemek<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-9-zIoHyVXbk/UieFH0JKgVI/AAAAAAAAAbg/7L6fzX20-tM/s1600/DLIB.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="318" src="http://3.bp.blogspot.com/-9-zIoHyVXbk/UieFH0JKgVI/AAAAAAAAAbg/7L6fzX20-tM/s320/DLIB.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br /></div>
serkanhttp://www.blogger.com/profile/10657921973525371450noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7001616357163862122.post-89563946295770588122013-09-02T13:02:00.001+03:002013-09-02T13:04:11.557+03:00Allahım sana geliyorum!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-Rs_tyGWEI4c/UiRhyFPK7kI/AAAAAAAAANg/lnI8PQp2wgw/s1600/OMFG.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-Rs_tyGWEI4c/UiRhyFPK7kI/AAAAAAAAANg/lnI8PQp2wgw/s1600/OMFG.jpg" /></a></div><br />
İlk 3 haftanın sonunda Beşiktaş puan kayıpsız lider, ligin en çok gol atan ve en iyi averaja sahip takımı. Hugo Almeida 3 golle gol krallığında zirvede.<br />
<br />
Başımıza taş yağacak...<br />
<br />
<br />
<br />
[Buraya nazar boncuğu falan]pissedhttp://www.blogger.com/profile/04395153244095999342noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7001616357163862122.post-44185322611598598052013-08-17T03:18:00.000+03:002013-08-17T19:01:15.465+03:002013 / 2014 Formalarımız ve Forma KültürüPazar günü Beşiktaş için yeni sezon başlıyor, sezon öncesi dönemin (benim adıma) en heyecanlı kısmı olan "yeni formaların açıklanması" da dün sonlandı. Bu yazı yeni formalar ve Beşiktaşımızın oturtmakta epey zorlandığı forma kültürü hakkında olacak. <br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-bcj289_9Cpw/Ug6qY7XxUZI/AAAAAAAAALs/8KC_eFnV_8s/s1600/yeni_formalar_tam.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-bcj289_9Cpw/Ug6qY7XxUZI/AAAAAAAAALs/8KC_eFnV_8s/s1600/yeni_formalar_tam.jpg" /></a></div><br />
2013 / 2014 formaları hakkındaki yorumlarımı Ekşi'ye yazdım <a href="https://eksisozluk.com/2013-2014-sezonu-besiktas-futbol-formalari--3826239?a=search&author=pissed">(link)</a>. Özetlemek gerekirse bu seneki formaları beğendim, son yıllardaki en iyi serimiz olduğunu düşünüyorum. Üçü arasından da favori formam siyah forma. Fakat bu biraz da siyah formalara genel olarak mevcut olan gönül bağımdan dolayı. Gri formanın üzerindeki baskıyı siyahtakinden çok daha fazla beğendim. Eğer bu iki baskı yer değiştirseydi o zaman siyah forma uzak ara favorim olurdu. Yoksa aslında bu seneki en derli toplu formamız gri forma. Şikayetlerim ise 3 maddede yoğunlaşıyor:<br />
<br />
1) Çubuklu forma gerçek çubuklu değil<br />
2) Logomuz çok büyük kullanılıyor<br />
3) Beşiktaş'ın klasik forması "beyaz forma / siyah şort / beyaz tozluk"tur, beyaz forma üretilmemesi kabul edilemez.<br />
<br />
Çubuklu konusunda sözlükteki entrylerimde yeteri kadar örnek verdiğimi düşünüyorum, özellikle bizim renklerimize sahip (ve taraftarımızın yıllardır formalarını stadımızda giydiği) Juventus gibi bir örnek gözümüzün önünde dururken bu konuya daha fazla enerji harcamak istemiyorum.<br />
<br />
Logonun büyüklüğü konusunda da epey şikayet ettim, lakin hala derdimi çok anlatamadığımı düşünüyorum. O yüzden aşağıya bir fotoğraf ekliyorum, bu seneki gri formamızın mevcut logosu solda, olması gereken boyutlardaki logosu sağda. Sağdaki formanın ne kadar daha orantılı, ne kadar daha zarif olduğu umarım herkes tarafından görülüyordur. Yukarıda da dediğim gibi bu seneki en derli toplu formamız bence gri forma, tek sorunu ise logo boyutu.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-X1mlavLkizo/Ug6sHrB2E3I/AAAAAAAAAL4/zMdgt32shbo/s1600/1081394_10151781521401676_669740437_n.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-X1mlavLkizo/Ug6sHrB2E3I/AAAAAAAAAL4/zMdgt32shbo/s1600/1081394_10151781521401676_669740437_n.jpg" /></a></div><br />
Gelelim dananın kuyruğunun koptuğu yere. Aslında geçen sezon devre arasında "kırmızı forma" konusunda bir yazı yazmak istiyordum ama nasip olmadı. Birkaç hafta önce Galatasaray Formaları blogunda (ki GS blogu diyip geçmeyin, forma kültürünü seven herkes için çok keyifli bir blog) <a href="http://galatasarayformalari.blogspot.com/2013/05/devre-baslarnda-maclarmzda-giyilmesi.html">şu incelemeyi</a> gördükten sonra daha kapsamlı bir yazı yazmak istedim, onu da şu anda okuyorsunuz.<br />
<br />
Beşiktaş'ın klasik forması beyaz forma / siyah şort / beyaz tozluktur. Çubuklu değil, baştan aşağı beyaz forma değil. Vedat Kaptan'dan MAF'lı döneme, Baba Hakkı'dan Şenol-Birol'e en istikarlı şekilde karşımıza çıkan forma bu. Siyah tozluk da geçmişte epey kullanılmış ama ilerleyen yıllarda beyaz tozluklu kombinasyon daha çok tercih edilmiş. Biz nedense 90ların sonundan başlayıp Mustafa Denizli ile gelen şampiyonluğa kadar siyah şorttan vazgeçtik, iç saha forması olarak bembeyaz formalarla çıktık. 2009'da şampiyon olmamıza birkaç maç kala taraftarın nasıl Denizli'ye gidip "siyah şort" giyelim diye özel ricada bulunduğunu ve Galatasaray maçına beyaz forma / siyah şort / siyah tozluk ile çıktığımızı bazılarınız hatırlayacaktır. Yöneticiler tarafından neredeyse kaybettirilen bir kültür taraftar sayesinde kurtulmuştu o zaman. Özellikle 2010 / 2011 sezonunda düzenli olarak beyaz forma / siyah şort çıktı karşımıza. Sonra geçen sezon geldi...<br />
<br />
Bu noktada kırmızı formaya karşı özel bir garezim olmadığını belirtmek isterim, her Beşiktaşlı gibi ben de Pascal'ın üzerindeki o kırmızı formayı unutmadım. Fakat herşeyin de bir ayarı var, 3. forma diye tanıtılan formayı sen iç saha formasına çevirirsen kabak tadının da ötesine geçmiş olursun. Aslında bu formanın başımıza nasıl bir bela olacağı sezonun başından belliydi. Lig başlamadan Manchester City ile yaptığımız hazırlık maçında onlar bordo biz kırmızı formamızı giymiştik. Siyah/Beyaz ve Açık Mavi/Beyaz renklerindeki iki takımın karşılaşmasında herhalde bundan daha komik bir görüntü çıkamazdı. O zaman durumdan biraz tırsmıştım ama belanın geleceği boyutları ben bile tahmin edememiştim.<br />
<br />
Kırmızı formayı bir saniyeleğine kenara koyup "iç saha forması" kültüründen bahsetmek isterim. Avrupa'da belirli bir ağırlığı olan tüm köklü kulüplerde iç saha forması kültürünü görebilirsiniz. Sezon başından bir iç saha forması belirlenir, bu forma yıllardır devam eden iç saha forması renklerinde olup sadece ufak tasarım detayları değiştirilmiş olur. Sezon başlar, dünya tersine de dönse o takım iç sahadaki maçlarının tamamında o formayı giyer. El emeği göz nuru yapmış olduğum araştırmamdan örnekler vererek size bunu daha iyi anlatmak isterim.<br />
<br />
Bunlar Manchester United'ın 2012/2013 sezonunda yaptığı karşılaşmalarda giydiği formalar. Üsttekiler iç saha, alttakiler deplasman maçları.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-nAK2xHiAnZU/Ug61hSzUP7I/AAAAAAAAAMI/zpYi35Ht6tY/s1600/manu.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-nAK2xHiAnZU/Ug61hSzUP7I/AAAAAAAAAMI/zpYi35Ht6tY/s1600/manu.jpg" /></a></div><br />
İç sahada hiçbir maçta sektirmeden kırmızı forma / beyaz şort / siyah tozluk giymişler. Yıllardır da bu böyle devam ediyor. Dış sahada ise ellerinden geldiği kadar iç saha formasını korumuşlar, yeri geldiğinde şortu veya tozluğu değiştirmişler. 3. formaları olan mavi formayı ise sadece 2 maçta giymişler, kırmızı/beyaz çubuklu forma giyen Sunderland ve Stoke maçlarında.<br />
<br />
Bir diğer örnek ise Real Madrid:<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-OCF6SSzWjq4/Ug62oz_zHdI/AAAAAAAAAMU/Mi0ib7_1Nic/s1600/real.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-OCF6SSzWjq4/Ug62oz_zHdI/AAAAAAAAAMU/Mi0ib7_1Nic/s1600/real.jpg" /></a></div><br />
Yine iç sahada istinasız tek forma giyilmiş, bu forma dış sahadaki 8 maçta da korunmuş.<br />
<br />
Şimdi gelelim kağıt üzerinde siyah-beyaz renkli Beşiktaşımıza.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-oq5XLl0yEMw/Ug63Xsr9GBI/AAAAAAAAAMc/pBd59WpElDI/s1600/bjk.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-oq5XLl0yEMw/Ug63Xsr9GBI/AAAAAAAAAMc/pBd59WpElDI/s1600/bjk.jpg" /></a></div><br />
Hani aslında şu noktada "allah belanızı versin" diyip yazıyı bu görselle sonlandırasım var. Nereden başlayım yahu, iç sahada tam bir istikrarsızlık komedisi olduğundan mı, yoksa sezon içindeki tek istikrarın 3. formanın 1. forma gibi kullanılması olduğundan mı? 90'ların efsane dergisi "Süper Futbol" aylık düzene geçtiği zaman ilk sayısının kapak konusu olarak "formalar"ı seçmişti. Baya kapsamlı, keyifli bir yazıydı. Orada takımlarımızın forma kültürü olmadığından, birçok formada "uğur" sebebiyle ısrar edilip "uğuru bitince" o formların terk edildiğinden bahsediliyordu. Yaklaşık 15 sene geçmiş, kulüplerimizde değişen hiçbir şey yok.<br />
<br />
Kasımpaşa maçında mantıklı bir şekilde giyilen kırmızı forma bir şekilde tek maçta "uğurlu" oldu, iç sahada Mersin İ.Y. maçında giyildi. Taraftar da uzun zamandır kırmızı formaya hasret olduğu için kimse "Hacı hayırdır? Mavi/kırmızılı takıma karşı iç sahada kırmızı forma giymişsiniz?" demedi. Beşiktaş kazanmaya başladıkça da aslan payını forma aldı ve biz forma kullanımı olarak belki de son 20-30 yılın en saçma uygulamasına şahit olduk. Konunun iyice absürdleştiği yer, bu formayı Gençlerbirliği ve Elazığ deplasmanlarında da giymeyi başarmış olmamız. Forma kültürü memlekette o kadar kayıp ki, iç saha renkleri kırmızı/siyah ve bordo/beyaz olan bu iki kulüp bunlardan vazgeçip Beşiktaş'a yol vermekten çekinmemiş.<br />
<br />
Aslında Kasımpaşa maçı ile başlayan kırmızı forma kabusu yine Kasımpaşa maçı ile bitmeliydi. Beşiktaş kırmızı forma ile ilk defa o maçta mağlup olmuştu, teknik olarak "uğur" bitmişti. Fakat bir sonraki Mersin maçını beyaz forma ile kazanmamız bile bazılarını tatmin etmemiş olacak ki Bursa maçına yine kırmızı forma ile çıktık. Bursa malesef bize "okkalı" bir tarife çekince kırmızı forma da bir daha görülmemek üzere kayboldu. Bu acı dolu süreçteki bir detaya dikkat çekmek isterim, İnönü'deki bir Fenerbahçe maçına kırmızı formayla çıktık. Real'in Barcelona maçına beyaz forma ile değil de 3. formasıyla çıktığını düşünün, aha o kadar saçma bir hareket. <br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-AwiDIaFwHx0/Ug67p5VgZTI/AAAAAAAAAMo/p2VfLJMIKwk/s1600/yuh.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-AwiDIaFwHx0/Ug67p5VgZTI/AAAAAAAAAMo/p2VfLJMIKwk/s1600/yuh.jpg" /></a></div><br />
Böyle bir Real - Barça maçı olabilir mi? Tabi ki olamaz. Ama şöyle bir Beşiktaş - Fenerbahçe maçı oldu.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-CeQUBBkS7LQ/Ug68Qv-uEvI/AAAAAAAAAMw/w7-yEQQ5q_8/s1600/sezonun_izlenme_sampiyonu_besiktas_fenerbahce_derbisi_oldu_h139123.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-CeQUBBkS7LQ/Ug68Qv-uEvI/AAAAAAAAAMw/w7-yEQQ5q_8/s1600/sezonun_izlenme_sampiyonu_besiktas_fenerbahce_derbisi_oldu_h139123.jpg" /></a></div><br />
<br />
Şimdi taa en başta değindiğim konuya geri dönersek. Beşiktaş'ın iç saha forma kültürü yok, Türkiye'de kimsenin yok, ama Beşiktaş geçen seneki kırmızı forma rezaletiyle resmen mum dikti. Bu konu Bursaspor maçıyla kapanmış gibi dursa da bu sene beyaz forma çıkmamasıyla yeniden alevlendi. Biz forma kültürü diye yırtınalım, içeride beyaz forma / siyah şort diyelim, beyaz forma çıkartılmıyor bile. Bu kadar kaliteli formaların yapıldığı bir sezonda çıkartılmıyor olması ise ayrı acı verici.<br />
<br />
Zararın neresinden dönsek kar olur acaba diyoruz, TFF'nin sitesindeki formalara bakıyoruz. Bu sene iç saha formamız olarak çubuklu görünüyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-s0-isJ9GVj4/Ug688z9Sy1I/AAAAAAAAAM8/PKOaapUk5AQ/s1600/13-14.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-s0-isJ9GVj4/Ug688z9Sy1I/AAAAAAAAAM8/PKOaapUk5AQ/s1600/13-14.JPG" /></a></div><br />
Mevcut formalar arasından doğru tercih. Sadece şort konusunda bazı şüphelerim var. Çubuklu'nun arkası bembeyaz, o yüzden arkadan bakınca beyaz şortlu kombinasyon "bembeyaz" görünecek. Acaba siyah şort / beyaz tozluk tercih edilse daha mı doğru olurdu diye düşündüm, fakat bu kombinasyon seçenekler arasına bile konmamış, ben de sizler için yaptım.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-CvXmcF7IZK4/Ug69ZJ29MLI/AAAAAAAAANE/_cgJbkuGe4s/s1600/siyah_sort.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-CvXmcF7IZK4/Ug69ZJ29MLI/AAAAAAAAANE/_cgJbkuGe4s/s1600/siyah_sort.jpg" /></a></div>Önden biraz "fazla siyah" görünse de arkadan görünümde tam iç saha formamızın olması gerektiği gibi görünecektir. Bu noktada iki tercih de olabilir tercihlermiş, yönetim tercihini beyaz şorttan yana kullanmış. Şimdi önemli olan bu kombinasyonun iç sahadaki her maçta giyiliyor olması. En az 17 tane maça bu kombinasyonla çıkıyor olmalıyız. Fakat daha ilk maçtan tosladığımızın haberleri geliyor. İçerdeki ilk maç olan Trabzon maçına siyah forma ile çıkacağımız söyleniyor, sırf o en son çıktığı için. Trabzon maçı bir nebze "formayı tanıtma" aracı olarak kullanılacakmış. Dedikodular ne kadar doğru bilmiyorum ama önceki icraatlar ile kıyaslandığında hiç de uzak bir ihtimal gibi gelmiyor.<br />
<br />
Biz zararın neresinden dönsek kardır diyoruz, ama sürekli yeni bir hataya doğru yelken açılıyor. Çok kaliteli formalar ufak detaylar yüzünden efsane formalar olmaktan uzaklaşıyor. Uygulama yanlışları 110 yıllık kulübü geleneği olmayan bir amatör küme takımı gibi gösteriyor. Baştan aşağı herşeyi kokuşmuş olan bir ülkede "iç saha forması istikrarı" arıyor olmak bazılarınıza "gerizekalılık" gibi görünüyor olabilir, gayet iyi anlıyorum. Fakat bu kadar basit uygulamaları yapamamak da bana saçmalık gibi geliyor.<br />
<br />
Yeni sezon, yeni umutlar, kimbilir belki bir yerinde istikrarlı formalar? Vira bismillah...<br />
<br />
<br />
<b>UFAK BİR NOT:</b> <i>2012/2013 sezonu başlamadan önce, Beşiktaş kulübünden bazı yetkililerle merchandise konusunda görüşmeye gittik. Tasarımcı bir Beşiktaşlı olarak kulübün merchandise konusunda çok eksik olduğunu düşünüyordum, bu yüzden bir arkadaşımın daha yardımını alıp, bir dosya ve kapsamlı bir ürün yelpazesi hazırladıktan sonra yetkililerle görüşmeye gittik. Bu görüşme aslında olumlu geçmişti, fakat daha sonra bir yere varmadı. En son olarak "şu anda yoğunuz, gelecek sezon başında tekrar görüşelim" noktasına geldik, ben de ondan sonra tekrar takip edemedim malesef. Şimdi bunları neden anlatıyorum? Bir çok farklı platformda formalar ve forma kültürü konusundaki eleştrilerimi dillendiriyorum, yarın öbür gün biri çıkıp "bu lavuk Beşiktaş'a tasarım yapmaya çalışıp becerememiş, ondan hırsını böyle çıkarıyor" desin istemem, zaten durum öyle birşey de değil. Neyse, özetle konunun aslını benden duyun istedim.</i>pissedhttp://www.blogger.com/profile/04395153244095999342noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-7001616357163862122.post-63741204257000244292013-04-09T13:59:00.000+03:002013-04-09T13:59:30.368+03:00Beyaz Mendil<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://fc07.deviantart.net/fs71/f/2013/099/d/b/white_handkerchief_by_egesezen-d60ze6r.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://fc07.deviantart.net/fs71/f/2013/099/d/b/white_handkerchief_by_egesezen-d60ze6r.jpg" width="320" /></a></div>
<br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br />Ne yazık ki kuşkularımızda haklı çıktık. Oyunculara gereken desteği vermediniz, takımı yönetemediniz ve bu işin altından kalkamadınız. <br />
<br />
Samet Hocam, vakit artık sizin için gitme vaktidir. Ne olur bu takıma ve bize daha fazla zarar vermeden ekibinizle birlikte istifa edin. Bu beyaz mendil size kibar bir şekilde bunu belirtmek içindir. Anonymousnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7001616357163862122.post-69896653924500061742013-04-01T19:52:00.000+03:002013-04-01T19:52:27.323+03:00Uğur Boral <div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/--kVcjwwKKoY/UVm6eEtljBI/AAAAAAAAAaM/ycI3Eb0Hjjo/s1600/ugur-boral_318719.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="251" src="http://2.bp.blogspot.com/--kVcjwwKKoY/UVm6eEtljBI/AAAAAAAAAaM/ycI3Eb0Hjjo/s400/ugur-boral_318719.jpg" width="400" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
30 mart 2013 Cumartesi günü Fenerbahçe sahilde bir restoranda Uğur Boral ile tanışma fırsatı buldum. Yanında menajeri de vardı. Sağolsunlar kırmadılar, yemek vakitlerinden baya çalmama ragmen uzun uzun bir çok konuda konuştular, sorularım üzerine fikirlerini paylaştılar.<u></u><u></u></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
Öncelikle şunu belirteyim, Uğur Boral’ın Beşiktaş kariyerini sevmedim, sevemedim. Belki asli mevkisi dışında kullanmaya çalışmamız, belki de aklımızda hep Fenerbahçe-Sevilla eşlemelerindeki harika performansı ve Euro 2008 milli takım kadrosuna yükşelişi dönemindeki haliyle kıyaslamamız bunda etken oldu. Ancak yüz yüze konuşunca Beşiktaş formasıyla ağzımda ekşi tad bırakan Uğur gitti, yerine efendi, sorumluluk sahibi ve iyi bir profesyonel futbolcu imajı geldi. Fazla uzatmadan kısa kısa notlar halinde konuştuğumuz konuların özetini sizlerle paylaşmaya çalışacağım;<u></u><u></u></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
-Öncelikle kötü haber; menajerin dediğine göre son dönemde hem Fikret Orman hem de Ahmet Nur Çebi tarafından UEFA zemininde davalık olduğumuz borçların kapandığı ve Avrupa şampiyonalarına katılım konusunda bir sorun yaşamayacağımıza dair yapılan açıklamalar gerçeği yansıtmıyor. İki isminde büyük çaba sarfettiğini ama UEFA yarışmalarına önümüzdeki sene de katılamayacağımızı belirtti menajer bey. Açıkcası inanmak istemiyorum ama çok emin konuştular. Üzüntüden detayları soramadım bile.<u></u><u></u></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
-Burdan hareketle tabii hemen bir Yıldırım Demirören mevzusu açıldı. Uğur Boral’ın düşünceleri de sokaktaki Beşiktaşlı ile aynı. Olabilecek en kibar şekilde içinde Yıldırım Demirören sevgisinden! bahsetti. Fikret Orman’ın ise kendisiyle kıyaslanamayacak kadar iyi bir insan ve yönetici olduğunu ve gerçekten sorunları çözümü için çok yoğun mesai harcadığından bahsetti. Oyuncular arasında da hem Fikret Orman’ın hem de Ahmet Nur Çebi’nin çok sevildiğini ve sayıldığını söyledi.<u></u><u></u></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
-İkisi de Yıldırım Demirören’in kulübü kendisine borçlu çıkartmak için manipülasyonlar yaptığını düşünüyor. Tabata taransferinde Gaziantepspor’a 8 milyon Euro değil sadece 1 milyon Euro ödendiğini söyleyen menajer, Sivok ve Zapotochny transferlerinde de daha önce bir çok gazeteye konu edilen durumun doğru olduğunu belirtti.<u></u><u></u></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
-Ferrari’nin de menajeriymiş kendisi! Güya transfer öncesi Yıldırım Demirören’e “bakın adamın ciddi avukatları ve danışmanları var, eğer bu sözleşmedeki şartları yerine getiremeyecekseniz ciddi sıkıntı yaşarsınız” uyarısını yapmış. Nihat Kahveci olayında da olduğu gibi ödemeyeceklerini bile bile bir çok sözleşme altına imza atara Beşiktaşın sonunu hazırladılar dediler.<u></u><u></u></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
-Uğur Boral taraftardan şikayet etti biraz <span style="font-family: Wingdings;">J</span> Özellikle Quaresma konusunda, ki haklı olduğu noktalar çok, ona gösterilen sevgi ve müsamaha diğer oyuncuların zoruna gitmiş. Onlar da kendi aralarında “quarejmacılar” geyiğini çevirmişler belli. Ayrıca kendisi bu sene taraftarın takıma yeteri kadar sahip çıkmadıklarını düşünüyor. Ben bu konuya katılmadığımı, kapalının dolmamış olmasının taraftarın takıma sahip çıkmaması anlamına gelmeyeceğini anlatmaya çalıştım kendimce ama zaman kısıtlı zaten çok da uzatmadım <span style="font-family: Wingdings;">J</span> Böyle düşünmesinde kötü oynadığı maçlar sonrası aleyhine yapılan tezahüratların da etkisi vardır diye düşünüyorum.<u></u><u></u></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
-Gökhan Süzen transferini de çok eleştirdi. “İBB’deki Ekrem’i kesemeyen adamı nasıl olur da alırsın takıma” diye Samet Hoca’ya yüklendi. Ben de ordan aldığım gaz ile özellikle Dentinho ve Niang transferleri sonrasındaki Samet Aybaba demeçlerini eleştirdim. Beşiktaş’ın hocasının aldığı oyuncuların arkasından “Niang 6 aydır oynamıyorMUŞ, Dentinho 1.5 sezon düzenli oynamaMIŞ” deme hakkı yok. Bunları biliyorsan adamları almayabilirsin, bilmiyorsan ve o yüzden MIŞ-MUŞ kullanıyorsan daha büyük facia, sorumlu tamamen sensin” dediğimde gülerek onayladı. Gökhan Süzen transferi için Emre Özkan’a yapılan İBB’ye gitmeyi kabul etmediği için kadro dışı bırakma uygulamasının haksızlığından da dem vurduk biraz.<u></u><u></u></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
- Zamanında İlhan Cavcav’ın Samet hoca hakkında yaptığı, “gençlerbirliğinde sadece 5’e 2 yaptırırdı, takımı doğru düzgün çalıştıramazdı” eleştirilerini hatırlatınca biraz sırıttı ama yorum yapmadı.<u></u><u></u></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
-Üstüne basa basa stad projesinin öneminden bahsetti ve kurtuluşun tek formülünün stad ile artacak gelirler olduğunu belirtti. Fenerbahçe’nin de stad ve ona paralel artan gelirler ile çıta yükselttiğini anlattı. Ayrıca taraftarları da kıyaslayıp iki camia arasında maddi destek olarak büyük uçurum olduğunu söyledi. Hatta “Tribünlere bakıyorum adamlar hala BEKO reklamlı formalar ile geliyorlar” dedi <span style="font-family: Wingdings;">J</span> Ben onun nostaljik değerinden bahsettim ama anlatmaya çalıştığını anlıyoruz tabii ki. Kartal Yuvasından alacaklarına gidip Çarşı logolu işporta mallar alıyorlar dedi. Çarşı oluşumuna da biraz veryansın etti.<u></u><u></u></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
-Takım olarak bu sene şampiyon olabileceklerine gerçekten inandıklarını ama üst üste yapılan basit hatalar sonucu ellerine gelen fırsatı kaçırdıklarının farkında olduklarını söyledi. Oyuncu grubunun çok iyi niyetli ve düzgün insanlardan oluştuğunu anlattı.<u></u><u></u></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
-Son olarak sakatlığını sorduğumda, önümüzdeki sezon başında tamamen hazır olacağını söyledi.<u></u><u></u></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
Çok uzatmamak için kısa kısa yazmaya çalıştım ama her bir maddeyi oldukça detaylı konuştu sağolsun ve içtenlikle yanıtlada hızlı hızlı sorduğum bir çok soruyu <span style="font-family: Wingdings;">J</span> </div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
Başta da belirttiğim gibi tanışmaktan memnun oldum zira Beşiktaşlı bilmediğimiz Uğur’un bile Beşiktaşın sorunlarına kafa yorması ve gerçekten Beşiktaşın başarısını istemesi çok hoşuma gitti. Kendisine acil şifalar dileriz.</div>
</div>
serkanhttp://www.blogger.com/profile/10657921973525371450noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-7001616357163862122.post-47489950138754133622013-01-16T12:09:00.003+02:002013-01-16T12:09:56.129+02:00Rengimizle Isıtıyoruz<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-Wv3gMOYBUV8/UPZ8JekoZiI/AAAAAAAAAZM/qF7bCpce318/s1600/rengimizleisitiyoruz.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-Wv3gMOYBUV8/UPZ8JekoZiI/AAAAAAAAAZM/qF7bCpce318/s1600/rengimizleisitiyoruz.jpg" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="background-color: white; clear: both; color: #666666; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Georgia, Utopia, 'Palatino Linotype', Palatino, serif; font-size: 14px; line-height: 20px; text-align: start;">Bu soğuk kış günlerinde, Doğu’daki Beşiktaşlı çocuğu mutlu edecek, onun içini ısıtacak bir atkıdır, bir beredir, bir eldivendir…</span></div>
<div class="separator" style="background-color: white; clear: both; color: #666666; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Georgia, Utopia, 'Palatino Linotype', Palatino, serif; font-size: 14px; line-height: 20px; text-align: start;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="background-color: white; clear: both; color: #666666; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px; text-align: center;">
</div>
<div style="background-color: white; color: #666666; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px;">
<span style="font-family: Georgia, Utopia, 'Palatino Linotype', Palatino, serif; font-size: 14px; line-height: 20px;">Bunları göndermek bizim için çok zor değil ama o çocuk için çok önemli olabilir. Bilmediği, tanımadığı birinden gelecek bir hediye onun yüzünü güldürmeye yetebilir.</span></div>
<div style="background-color: white; color: #666666; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px;">
<span style="font-family: Georgia, Utopia, 'Palatino Linotype', Palatino, serif; font-size: 14px; line-height: 20px;"><br /></span></div>
<br style="background-color: white; color: #666666; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px;" /><div class="separator" style="background-color: white; clear: both; color: #666666; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px; text-align: center;">
<span style="font-family: Georgia, Utopia, 'Palatino Linotype', Palatino, serif; font-size: 14px; line-height: 20px; text-align: start;"></span></div>
<div style="background-color: white; color: #666666; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px;">
Beşiktaş taraftarı olarak bu doğrultuda <strong>19 Ocak Cumartesi günü saat 14:30’da İnönü Stadı Kartal Yuvası önünde buluşup alacağımız ürünleri kargo ile göndereceğiz.</strong></div>
<strong style="background-color: white; color: #666666; font-family: Georgia, Utopia, 'Palatino Linotype', Palatino, serif; font-size: 14px; line-height: 20px;"><div>
<strong>Siirt’te, Ağrı’da, Şanlıurfa’da birçok öğretmenle temas kurulmuştur.</strong></div>
<div>
<strong><br /></strong></div>
</strong><br style="background-color: white; color: #666666; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px;" /><div class="separator" style="background-color: white; clear: both; color: #666666; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px; text-align: justify;">
<span style="font-family: Georgia, Utopia, 'Palatino Linotype', Palatino, serif; font-size: 14px; line-height: 20px; text-align: start;">Göndereceğimiz atkılar, bereler, eldivenler onlar vasıtasıyla öğrencilerine verilecektir.</span></div>
<div class="separator" style="background-color: white; clear: both; color: #666666; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px; text-align: center;">
<span style="font-family: Georgia, Utopia, 'Palatino Linotype', Palatino, serif; font-size: 14px; line-height: 20px; text-align: start;"></span></div>
<div style="background-color: white; color: #666666; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px;">
Küçük kardeşlerimizi Beşiktaş atkısıyla, beresiyle, eldiveniyle ısıtalım…</div>
<div style="background-color: white; color: #666666; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px;">
<span style="font-family: Georgia, Utopia, 'Palatino Linotype', Palatino, serif; font-size: 14px; line-height: 20px;"><br /></span></div>
<strong style="background-color: white; color: #666666; font-family: Georgia, Utopia, 'Palatino Linotype', Palatino, serif; font-size: 14px; line-height: 20px;"><strong>Maddi destekte bulunmak isteyenler için iletişim adresleri:</strong></strong><br style="background-color: white; color: #666666; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px;" /><div class="separator" style="background-color: white; clear: both; color: #666666; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px; text-align: center;">
</div>
<div style="background-color: white; color: #666666; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px;">
<span style="font-family: Georgia, Utopia, 'Palatino Linotype', Palatino, serif; font-size: 14px; font-weight: bold; line-height: 20px;"><br /></span></div>
<span style="background-color: white; color: #666666; font-family: Georgia, Utopia, 'Palatino Linotype', Palatino, serif; font-size: 14px; line-height: 20px;">Yusuf Koç; <a href="mailto:yusufkoc3@gmail.com" style="color: black; text-decoration: initial;">yusufkoc3@gmail.com</a></span><br />
<span style="background-color: white; color: #666666; font-family: Georgia, Utopia, 'Palatino Linotype', Palatino, serif; font-size: 14px; line-height: 20px;">Recep Özerin; <a href="mailto:rasheedrec@gmail.com" style="color: black; text-decoration: initial;">rasheedrec@gmail.com</a></span><br />
<span style="background-color: white; color: #666666; font-family: Georgia, Utopia, 'Palatino Linotype', Palatino, serif; font-size: 14px; line-height: 20px;">Ergin Aslan; <a href="mailto:aslanergin@hotmail.com" style="color: black; text-decoration: initial;">aslanergin@hotmail.com</a></span><br />
<span style="background-color: white; color: #666666; font-family: Georgia, Utopia, 'Palatino Linotype', Palatino, serif; font-size: 14px; line-height: 20px;">Gökhan Gürses; <a href="mailto:gokhangurses@yandex.com" style="color: black; text-decoration: initial;">gokhangurses@yandex.com</a></span><br />
<div class="separator" style="background-color: white; clear: both; color: #666666; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px; text-align: center;">
</div>
<div style="background-color: white; color: #666666; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px;">
<span style="font-family: Georgia, Utopia, 'Palatino Linotype', Palatino, serif; font-size: 14px; line-height: 20px;"><br /></span></div>
<strong style="background-color: white; color: #666666; font-family: Georgia, Utopia, 'Palatino Linotype', Palatino, serif; font-size: 14px; line-height: 20px;"><strong>Atkı, bere ve eldivenlerinizi kargo yoluyla göndermek için iletişim adresleri:</strong></strong><br style="background-color: white; color: #666666; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px;" /><div class="separator" style="background-color: white; clear: both; color: #666666; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px; text-align: center;">
</div>
<div style="background-color: white; color: #666666; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px;">
<span style="font-family: Georgia, Utopia, 'Palatino Linotype', Palatino, serif; font-size: 14px; font-weight: bold; line-height: 20px;"><br /></span></div>
<span style="background-color: white; color: #666666; font-family: Georgia, Utopia, 'Palatino Linotype', Palatino, serif; font-size: 14px; line-height: 20px;">Recep Özerin; Davutpaşa Cad. No: 34 34020 Topkapı/İSTANBUL</span></div>
serkanhttp://www.blogger.com/profile/10657921973525371450noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7001616357163862122.post-12561934173253359652012-12-10T22:11:00.000+02:002012-12-10T22:16:11.596+02:00Manevi Evlat!<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-Y0wAWoBy-qk/UMY-Dw0l-eI/AAAAAAAAAYg/JgUd82IzLVE/s1600/samet3.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="182" src="http://4.bp.blogspot.com/-Y0wAWoBy-qk/UMY-Dw0l-eI/AAAAAAAAAYg/JgUd82IzLVE/s400/samet3.JPG" width="400" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Eskişehir maçı bir kez daha gösterdi ki İbrahim Toraman stoper oynadığı zaman takım geriden organize olma konusunda çok zorlanıyor. Gerek kaleciden top almada gönülsüz oluşu, gerek top ayağındayken yerden kısa ve isabetli paslarla oyun kurmak yerine mancınık gibi topu ileri şişirme sevdasından, bu sezon şekillenen Beşiktaş'ta mecbur kalınmadıkça stoperde kullanılmamalı. Defansın önünde oynamasından da pek yana değilim zira çevre kontrolü ve top kullanma becerileri sınırlı ancak son maçta iyice ikna oldum ki kendisi kesinlikle stoper pozisyonunda daha zararlı!</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Şimdi gelelim esas meseleye, yani Escude meselesine. Ersan'ın cezalı olduğu ve Veli'nin çok formsuz olduğu bir dönemde, Escude'yi stoperde kullanmak gibi basit bir formül varken neden bi tarafımızdan çözümler sıkıp Toraman'ı stoperde kullanıp defans önüne Veli'yi yerleştiriyoruz?</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bu sorunun cevabını arayan başkaları da olmuş zira Güntekin Onay'da benzer düşünceler içinde:</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="background-color: white; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 20px; text-align: justify;"><i>"Futbolcuların kariyeri tabii ki önemlidir. Ama geçmiş her şeyi yansıtmaz. Bunu da kabul ediyorum. 6 yıl boyuncu Sevilla'da Escude'yi izledim. Ama hiçbir zaman "Bu ne iyi bir stoper" demedim. Fakat tecrübeli, tekniği düzgün iyi bir oyuncuydu. Sevilla bu 6 yılında 5'inde ilk 4'e oynadı. Avrupa'da iki tane final oynadı. İspanya Kral Kupası'nda finaller oynadı. Escude, Ronaldo, Messi, Aguero ve Forlan gibi dünya çapındaki forvetlere karşı oynamış bir oyuncu. Bu oyuncu Beşiktaş'ta Ersan Gülüm cezalıyken bile oynayamayacak adam değil. Bu işin arkasında ne var? Sakat mı, isteksiz mi, Samet hoca niye oynatmıyor? Bununla ilgili mantıklı bir açıklama bekliyorum. Escude, boş adam değil. Ujfalusi ile birlikte Türkiye'deki en kariyerli stoper oyuncu Escude. Kariyer olarak Yobo'nun önünde bir oyuncu. Fransa Milli Takımı'nda ve Sevilla gibi uluslararası bir kulüpte oynamış. Niye oynamıyor? Fizik olarak hazır değil diyorlar ama Aralık ayı geldi. Hala niye hazır değil? Escude, öyle kenara atılacak bir oyuncu değil." </i></span><br />
<span style="background-color: white; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 20px; text-align: justify;"><i><br /></i></span>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif; line-height: 20px;">Evet son derece haklı bir kıyaslama ve mantıklı sorular ancak bilmediği şu ki Toraman, hocamızın manevi evladı! Ben artık başka bir açıklamasını bulamıyorum bu sevdanın. Kendisi tribünlerin "Bu sevdadan vazgeçersek, Allah belamızı versin" sloganından etkilemiş olacak sanırım kesinlikle vazgeçmiyor! Ersan sakat, Veli formsuz ama yine de içinde Toraman olan bir çözüm üretiliyor! Senin bu gibi durumlar için aldığın ve doğru düzgün şans vermediğin bu adam bu maçta oynamayacak da ne zaman oynayacak? Allah Toraman'a zeval vermesin!!</span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif; font-size: x-small;"><span style="line-height: 20px;"><br /></span></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-GWw9gzNwGtQ/UMZAZYTRyHI/AAAAAAAAAYo/oZ59uABnbD0/s1600/samet4.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="182" src="http://1.bp.blogspot.com/-GWw9gzNwGtQ/UMZAZYTRyHI/AAAAAAAAAYo/oZ59uABnbD0/s400/samet4.JPG" width="400" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif; font-size: x-small;"><span style="line-height: 20px;"><br /></span></span></div>
<br /></div>
serkanhttp://www.blogger.com/profile/10657921973525371450noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-7001616357163862122.post-11945310186760681412012-10-10T11:09:00.000+03:002012-10-10T11:17:39.386+03:00Bu işte bir yanlışlık var.<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-t11Z3uu3LqY/UHUrf54KnSI/AAAAAAAAAYI/DDDKUhSNHLA/s1600/somethings_wrong_large.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="261" src="http://1.bp.blogspot.com/-t11Z3uu3LqY/UHUrf54KnSI/AAAAAAAAAYI/DDDKUhSNHLA/s400/somethings_wrong_large.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Sezonun yedinci haftası sonunda on altıncı sırada yer alan Akhisar Belediye spordan sadece iki puan fazla toplamış olmak ya da Kadıköy deplasmanından eli boş dönmek zerre umrumda olmazdı birazcık ışık görebilseydik. Bu seneye ve hatta önümüzdeki senelere sportif başarıdan çok mali başarı sloganıyla çıktık ve kendi adıma bu şiardan şaştığım söylenemez. Evet elbette üst üste gelen kötü skorlar sonrası "sevinmek için sevenler" ya da quaresmasporcular yaygara koparabilir ama ortada bazı şeylerin çok yanlış cereyan ettiğini görmemenin ve buna tepki göstermemenin imkanı yok.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
Bana göre bazı konularda Siyah ya da Beyaz kadar net kararlar verip, yolunu belirleyip o yoldan sapmadan yürümek gerekir. Bu noktada grilere yer yoktur, ya siyahı ya beyazı seçersin, ikisini birbirine karıştırdığın zaman griler ortaya çıkar ki onları gördükçe en başta veremediğin karar aklına gelir ve hep acaba siyah mı yoksa beyaz mı demeliydim ikilemini yaşamaya devam edersin.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
Biz başta Siyah dedik, maliyetli oyuncularla yolları ayırıp öze dönecektik ve kısa vadede sportif başarı vadetmese de mücadeleci ve öğrenerek, gelişerek yürüyecek geleceğin takımının temellerini atacaktık. Sonra Siyah çok koyu geldi, biraz da Beyaz olsun diyerek bazı işler, transferler yapmaya çalıştık-yaptık ve o noktada grilere bulaştık.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
Hiç ihtiyacımız yokken (yedinci hafta itibari ile bu ispatlanmıştır maalesef), yabancı bir kaleci ve zorla kendisine yer açmaya çalışılan bir stoper aldık. Kişiliksiz bir çocuğa kurtarıcı gibi kucak açtık. Şimdi de daha kötüsü kulislerde Q7 affedildi söylentileri dolaşıyor ki gerçek olmayacağını umuyorum. Oysa bizi heyecanlandıran, uzun bir aradan sonra tekrar maç sabahı kalbimizin çarpmasına neden olan doğruyu bulacağımız umudu değil miydi? Gelecek gördüğümüz, beklentimiz olan oyuncuların üzerine inşa edilen, düşe kalka ama hiç vazgeçmeden savaşarak var olmaya çalışacak bir takım olacaktık. Bu kahır senelerinde böyle teselli olup bu oyuncuların her maç şans buldukça yavaş yavaş olgunlaşmalarına tanık olup sevinmeyecek miydik? </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
Burada karşımıza ufak hesaplar ve ego çatışmaları çıktı yine. İlk önce Roland Koch'un anlamsız gidişini izledik. Koşarak, rakibini bozarak toplam yetenek eksikliğini kapatmaya çalışarak var olma şansı olan takım 3 gün önce maç yapmış rakibinden daha az koşar oldu. Acaba teknik ekip bu durumu nasıl açıklayacak çok merak ediyorum. Koch'un eksikliğini hissedip pişman olan var mıdır?</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
Manevi evlatlar Toraman ve Uğur Boral'a yer açma çalışmaları ise sıkıntının bir diğer boyutu. Ben burada Toraman konuşmaktan sıkıldım ama kendisi ayağına gelen topları ileri şişirmekten sıkılmadı. Dönen topları toplamakta sıkıntı yaşayan takıma bir darbe de içeriden, Toramandan geliyor ve kimse bu işe dur demiyor.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Uğur Boral meselesi ise çok acı devam ediyor. İsmail'in sakatlığı devam ederken o bölge için düşünülüp alınan oyuncu hazırlık dönemi ve sezonun ilk maçı itibariyle o mevkide yapamayacağını göstermişti ancak biz ne yaptık? Elimizdeki hazır oyuncuyu (Emre Özkan) takas teklifini reddediyor diye kadro dışı bıraktık. Şu an Escude, Ersan ve Uğur dahil bu takımın devşirme olmayan tek oyuncusu o ve takımdan ayrı çalıştırılmak mecburiyetinde.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
Fikret Orman yönetimi bir şeyler yapmaya çalışıyor bu belli ve daha önce de belirttiğim gibi sonuçlar ne olursa olsun ben Fikret Orman'ı sene sonuna kadar destekleyeceğim. Doğan grubu ve IMG ile kurulan birliktelik bizim en acil ihtiyacımız olan stad konusunda atılmış yerinde bir adım. Stad sorunun çözülmesi için ellerinden gelen çabayı gösterdiklerine eminim. En azından bu sorunun en büyük sorunumuz olduğunu idrak etmeleri ve mesailerinin büyük bölümünü bu işe </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">harcamaları güzel. </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
Ancak diğer yanda, camianın neredeyse tamamının sonucunu beklediği lanetli sekiz senenin hesabının sorulması konusunda bir gelişme yok. Ortada hala denetim raporundan bir iz de yok!</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Sportif olarak bu senenin nasıl şekilleneceği, mevcut teknik kadronun kapasitesi ile orantılı takımın düşe kalka kör topal ilerleyeceği aşikar. Açıkcası teknik ekibin yapacağı fahiş hatalar dışında yenilmişiz yenmişiz bu sene benim umrumda değil. Tek dileğim; beklentinin böyle düşük olduğu ve insanların tolerans eşiklerinin bu kadar üste çekildiği bir senede saha dışındaki mevzularda yapılabilecek en fazla katkıyı yapmak ve maddi sıkıntıların aşılmasına katkı sağlayabilecek en ufak ayrıntının bile üzerine gidilmesini başarmak.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br />
Önümüzde milli maç arası var ve takımımız Antalyada kısa bir kamp dönemine girecek. Burada inşallah sorumlular gerekli tespitleri yapar ve saha içini biraz daha güzel kılabilecek önlemler üzerine çalışırlar. Benden bir öneri; Emre Özkan kadroya geri çağrılsa ve Uğur Boral eksenli sorunların çözümünde büyük mesafe alsak fena mı olur Samet Hoca?</span><br />
<div>
<br /></div>
</div>
serkanhttp://www.blogger.com/profile/10657921973525371450noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-7001616357163862122.post-24784260497141421742012-08-17T14:50:00.000+03:002012-08-17T14:50:54.262+03:00Vira Bismillah!<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-g1zBm0ji2R0/UC4ruB8pU6I/AAAAAAAAAXU/6K9UTIfFTfI/s1600/vira.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><span style="clear: left; float: left; font-family: Verdana, sans-serif; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-g1zBm0ji2R0/UC4ruB8pU6I/AAAAAAAAAXU/6K9UTIfFTfI/s1600/vira.jpg" /></span></a></div>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Öncelikle; malum Havutçu ve Adalı meselesinin üzerimize serdiği ölü toprağından hala </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">kurtulamadığımızı ve birçok arkadaşımızın sevgili Beşiktaşımızdan elini eteğini </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">çektiğini görmenin verdiği üzüntüyü belirtmek istiyorum. Kabuslarla dolu geçen 8 senenin </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">ardından ileriye umutla bakma şansını bulabileceğimiz bu sezonda bile yine bir burukluk </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">ve tatsızlık var. Bu yazıda bunların hiç birine girmek istemiyorum çünkü söylemek </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">istediğim çok şey var ve bunları yazarken bile üzüleceğimi biliyorum. Aynı zamanda uzun </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">yazılarıma gelen şikayetleri de değerlendirip o işi ileriki bir tarihe ertelemek </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">istiyorum (merakla beklenen "denetim raporu"nun açıklanacağı Eylül ayına).</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Evet; bu yazıda Demirören, Havutçu, Adalı, Enkaz, Feda, Vefa, Quaresma kelimelerine yer </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">yok! Bu yazı kalbi hala BeşiktAŞK ile dolu bendenizin en son 8 sene önce yaşadığı sezon </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">açılışı heyecanını yeniden tatması şerefine geliyor! </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Büyük bir sürpriz olmazsa 2012-2013 sezonu için kadromuz şekillendi ve her ne kadar kabullenmesek de takım Samet Hoca ile hazırlıklarını tamamladı. Samet Aybaba ve ekibi Roland Koch'u göndererek ve yerine muadil bir kişiyi koymayarak büyük hata ile başladılar sezona. Sonrasında ard arda gelen transfer hamleleri ve kamplarda çok düşük kalibreli takımlarla yapılan hazırlık maçları ile gündemler değişti. </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Transferler üzerine söylenecek çok söz var ve bunlar doğru yanlış defalarca farklı mecralarda dile getirildi;</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Avrupa'da yer almayacağın, Cenk ve Beşiktaş için tamam mı devam mı senesinde yabancı bir kaleci gerekli mi?</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Avrupa'da yer almayan ve maddi darboğazda olan; Sivok-Toraman-Ersan-Atınç-Berat beşlisine sahip ve gençleşme politikası güden takım Escude'yi alır mı?</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Bütün hücum planı Fernandes üzerinden şekilleneceği bariz olan takımda onun alternatifi için transfer yapılmalı mıydı?</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">- Ücretinde yapılan indirime rağmen hala görece yüksek maaşlı, ana hücum planında yer bulamayacak Holosko'nun takımda kalması doğru mu?</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bu soruların benim nezdimdeki cevapları çok net, sizler de defalarca aklınızdan geçirdiniz eminim ve burada bunları irdeleyecek değilim. Sadece bu noktaların ileride dönüp bakmamız açısında bu yazıda yer almasını istiyorum.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Şimdi yavaş yavaş gelelim asıl meselemize; mevcut kadro yapısının bu pazar oynayacağımız belalı İBB maçıyla başlayan sezonda nasıl kullanılacağı. Bu tartışmayı yaparken 3 adet şablon kullanıyorum. İlk iki diziliş, hazırlık döneminde Samet Hoca'nın kafasındaki senaryolar. Son diziliş ise benim doğrularıma göre sahaya sürmemiz gereken ideal 11. Hazırlık döneminde tamamını izlediğim iki maçımız var ki bunlar da şu ana kadar oynadığımız en ciddi iki ekip; Man.City ve Kayserispor. Bu maçlardaki hava ve medyadan takip ettiğim Samet Hoca icraatları neticesinde iki alternatif üzerinde duruluyor gibi geliyor bana.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-IAiUVorINjs/UC4sMfvsVuI/AAAAAAAAAXc/3mcEX5ihVLY/s1600/aybaba1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-IAiUVorINjs/UC4sMfvsVuI/AAAAAAAAAXc/3mcEX5ihVLY/s1600/aybaba1.jpg" /></a></div>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">İlk şablonda gördüğünüz dizilişte büyük sıkıntılar var ama bence en büyüğü Toraman'ın daha önce defalarca denenip her seferinde de olumsuzluğu ispatlanan pozisyonu. Samet Hoca kendisinin defansif meziyetlerinden orada faydalanmak isteyecek. Bunun sebepleri net; Sivok-Escude ikilisine daha çok güveniyor ve Fernandes'i hücumun en kritik oyuncusu olarak görüyor. Dizilişteki diğer sıkıntılar Uğur Boral'ın sol bek performansı ve Veli'nin yerlerde sürünen ofansif katkısı.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-M7-RVuh6AYU/UC4sav9AIWI/AAAAAAAAAXk/op6aggHPRNo/s1600/aybaba2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-M7-RVuh6AYU/UC4sav9AIWI/AAAAAAAAAXk/op6aggHPRNo/s1600/aybaba2.jpg" /></a></div>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">İkinci şablon belki de ilkinden de riskli, burada yine Toraman'ın beceremediği bir pozisyon neticesinde iyi olduğu pozisyondan kaydırılmış bir oyuncu görüyoruz: Hilbert. Zamanında Stuttgart'ta ve geçen sezon Beşiktaş'ta bu adamın en verimli yerinin sağ bek olduğunu biliyoruz. Üstteki pozisyonunda başarılı olacak kadar ofansif meziyeti olmayan bu arkadaşımız, disiplinli savunma anlayışı ve bek ortalamasında ofansif katkısı ile bize uzun zamandır izlemediğimiz sağ bek katkısını bahşetmişti. Pişmiş aşa su katmanın manası yok! Buradaki diğer sıkıntılar yine Uğur Boral'ın pozisyonu ve takımın beyni konumundaki Veli'nin kapasitesi. Baskı altında topu ne kadar iyi kullandığını hepimiz biliyoruz!</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Benim izlenimlerim Samet Hoca'nın kafasında yukarıdaki şablonlar doğrultusunda planlar olduğu. Bu iki sorunlu sistemin merkezinde ise Toraman'a yer bulma çabasının yattığını görüyoruz. Aslen stoper olan ve defalarca başka mevkiide oynayamadığını ifade eden bu arkadaşa ilk 11'de yer bulma adına diziliş katliamı yapabilir Samet Hoca. Uğur Boral ve Veli'ye yüklenen aşırı anlamlar da yine bizi sıkıntıya sokacak diğer unsurlar.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-e72CCNbeJa4/UC4sihsoGkI/AAAAAAAAAXs/ua9ZfF2wP_o/s1600/bjk-1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-e72CCNbeJa4/UC4sihsoGkI/AAAAAAAAAXs/ua9ZfF2wP_o/s1600/bjk-1.jpg" /></a></div>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bu son şablonda ise benim önerimi görüyoruz: Sol Bekte sürpriz isim Emre Özkan. Uğur Boral gibi devşirme değil, gerçek bir sol bek. Ofansif olarak yeterli değil kabul ama 2009/2010 sezonunda TFF 1.lig'de Orduspor ile 27 maça çıkan, geçen sezon da 18 maç ile yeteri kadar Süper Lig tecrübesi edinen bu çocuğa şans vermenin tam sırası. Boyu 1.82 ve fiziği genel anlamda İsmail'den daha iyi.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Uğur Boral'ı ise Emre'nin önünde kullanmak daha akıllıca geliyor bana. Eski formundan performanslar sergilerse delici kanat oyuncusu olarak sol tarafta katkısı büyük olur.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Sağda Hilbert ve Olcay ikilisi belki de en dengeli birliktelik olacak. Olcay hiç bir şeyi harika yapamayan ama her şeyden biraz becerebilen bir adam ve hazırlık maçlarında en çok öne çıkan isimlerden. Hilbert ile uyumu şimdiden yakaladı ve hem ofansif hem defansif katkı verebilecek bir isim.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Gelelim dananın kuyruğunun kopacağı noktaya; merkeze. Takımın en iyi oyuncusuna en zor görevi vermek zorundayız. Fernandes; futbolu bilen iki stoperden alacağı toplarla oyunu kurabilecek, baskı altına sorumluluk alabilen ve sürpriz driplingler ile rakibi delebilen yegane isim. Onun yeriyle oynamak büyük risk. </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Risk demişken belki de en büyük sürpriz Oğuzhan Özyakup'a gelelim. Arsenal sempatizanı olduğumdan kelli zamanında bir kaç rezerv lig maçı izlemişliğim var hatta bir tanesi Chelsea'ye karşı oynadıklarıydı. O zamandan beri beğendiğim Oğuzhan hazırlık döneminde beklenilenden üstün bir performans sundu. Aslında çocuk tam bir Fernandes olabilir ve ideal yeri de orası. Akıllı, temiz oynuyor, sakin ve baskı altında bir kaç hamle önceden kurguladığı plana göre top dağıtıyor. Özellikle kornerleri çok etkili kullabiliyor. Arsenal'de onlarca Fasbregas adayından biriydi ama olmadı ve şu an burada. Bence bu riske edilebilecek sezonda geleceğe dair en büyük kazanç bu çocuk olabilir ve kesinlikle Muhammet Demirci'den daha çok şans bulmalı.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">İlk maçtan sonra Samet Hoca'nın planlarını görüp tekrar yazmak istiyorum ve şimdilik burada yazıyı noktalıyorum. Başarılar Beşiktaş!</span></div>
serkanhttp://www.blogger.com/profile/10657921973525371450noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7001616357163862122.post-47098182133473722602012-06-20T03:33:00.001+03:002012-06-20T03:34:39.573+03:00Hesap Sor<a href="http://fc03.deviantart.net/fs71/f/2012/171/6/f/call_by_egesezen-d548ehk.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="529" src="http://fc03.deviantart.net/fs71/f/2012/171/6/f/call_by_egesezen-d548ehk.jpg" width="595" /></a><br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Sayın Başkan, Beşiktaş'ı batıranlardan hesap sormazsanız "Feda"nın hiçbir anlamı kalmaz.<br />
<br />
Hesap sorun. Derhal, şimdi...Anonymousnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7001616357163862122.post-22452710934170478892012-06-19T21:31:00.001+03:002012-06-19T21:45:40.006+03:00Baş dilenci razı olsun<div style="text-align: justify;">
Dilencilik müessesesi pek saygım olan bir müessese değil. Malum sokakta gördüğümüz dilencilerin bayağı büyük bir kısmı iş yapmaya haiz görünüp, sokakta oturup dilencilik yapmaktalar. Normal dilencilerden daha az haz ettiğim bir grup ise bizim "futbol dilencileri".</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Eduardo Galeano denen adamcağız Gölgede ve Güneşte Futbol'u yazıp maçlarda iyi futbol dilenen karakteri yarattığında, Türkiye'de kendine entelektüel bir kıyafet geçirmek isteyen tayfanın yapacaklarından habersizdi. İletişim çağı doğduktan sonra ağzı biraz laf yapan her üniversite öğrencisi/mezunu, futbol gibi çocukluktan beri aşina olduğu basit bir olaya okuduğu/duyduğu üç beş lafı süsleyerek bilgili görünebilecekti. Ne de olsa atıp tutmak için binlerce sayfa Descartes, Nietzsche, Kant vs. okumaya gerek yoktu. 22 tane adam top oynuyor, etrafında büyük olmayan ama göze büyük görünen bir ekonomi kurulu (bununla ilgili bkz: Soccernomics - 4. chapter), ve bunlar üzerinden altı boş felsefe yapmak kolay. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Öyle ki, Kuper'in yazdığı Düşmana Karşı Futbol kitabının adı, yazarın koyduğu isme saygı duymak yerine, kitabın içinde geçen bir cümle ile çevrilmişti: Futbol asla sadece futbol değildir. Kendini futbol dilencisi olarak adlandıracak bir insan grubunun belki de ilk kuruluş adımıydı bu çeviri. Siz bilmiyorsunuz, aslında futbol asla futboldan ibaret değildir, biz size anlatacağız durumu vardı ortada.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bir grup oluşurken hep önde gelen bir isim çıkarır. Dilenciler bir ara bu ismi Altan Tanrıkulu'nda aradılar, Yeni Yüzyıl'ın diğerlerinden farklı spor sayfaları hatrına, olmadı. Yiğiter Uluğ'da aradılar, o da olmadı. Sonra bir isim en azından Beşiktaşlı dilenciler arasında tuttu: Siyasal mezunu işadamı İbrahim Altınsay. 2000'li yılların başında görünümü genç, iki lafı bir araya getirebilen bir Beşiktaş yöneticisiydi. Yöneticiliği bıraktıktan sonra ulusal gazetelerde köşe yazmaya başladı. Baş dilenci olmak için doğru zamanda doğru yerdeydi. Türkiye'de (şu anda bir örneğini okumakta olduğunuz) futbol blogları sektörü 20li yaşlarındaki bir sürü kişinin dilencilikte en ön sırayı almaya çalışmasıyla patladı, ve bu sırada Altınsay idolleştirildi, eğer takım tutma konusu olmasa eminim her bir dilenci için baş dilenci haline gelecekti.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Beşiktaşlı dilenciler, her seçim öncesi baş dilenci başkan olsun diye ortalığı velveleye verdiyseler de bir sonuç çıkmadı. Altınsay neyi yönetmiş başarılı olmuştu da Beşiktaş'a başkan olmaya diğerlerinden daha haizdi o belli değildi hiç. "Adam güzel konuşuyor abi, futbol asla sadee futbol değildir" argümanından öte bir şey yoktu piyasada. Baş dilenci - herhalde dilenciliğe yakışmıyor olduğundan olsa gerek - hiç adaylığını da koymadı.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Gel gelelim 2012 geldi, Beşiktaş'ta başkan değişti. Fikret Orman, neredeyse ilk işlerden biri olarak, kimbilir kimlerin gazına geldi, Altınsay'ı tuttu Futbol Komitesine fahri üye yaptı. Görev tanımı nedir, ne yer ne içer bilinmedi pek. Eh, ben az çok kestiriyordum baş dilenciyi. Yan dilenciler gazı verdikçe, kendine Beşiktaş kongresinin ona vermediği bir görevde şımardıkça şımaracak, arıza çıkaracaktı. Ama itiraf edeyim, bu kadar erkenini beklemiyordum. <i>"Son olarak teknik direktör konusunda bilgim ve onayım dışında adımlar atılınca görevde kalmama artık gerek duyulmadığını anladım." </i>dedi ve gitti. Onayı alınmamış fahri komite üyesinin, vay be. Beyefendi dışardan teveccüh gösterilip atanmasına rağmen, yıllardır yan dilencilerin verdiği gazla kendini başkan sanıp dediği olmayınca istifa etti anlayacağınız.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İstifa etmesinin bu kadar net tek sebebi olduğu ise bugün ortaya çıktı, istediği teknik direktörün gelmemesi. O ismi ise bilmeyen yok, Louis van Gaal. Bu futbol dilencileri, yıllardır bu teknik direktörleri bir halt sanarlar. En büyük haltlardan sandıkları Guus Hiddink ilk Türkiye'ye geldiğinde bloglarda dilenciler total futbol şarabıyla kendilerini sarhoş edip zafer şarkıları söylüyorlardı. "Bu futbolcularla ne olacak, Guus Hiddink ne yapacak" soruma verilen cevap neredeyse kendileri bile doğmadan PSV'de aldığı Şampiyonlar Ligi, bir de nasıl olduğunu herkesin bildiği Kore'yle Dünya 4. lüğü'ydü. Türkiye rezalet bir futbolla Euro 2012'ye kalamazken, dilenciler her maçın muhteşem taktiğini incelediler. Hiddink Hırvatistan maçında kulübeden çıkıp bir müdahale bile yapmadı. Vergimizi yedi. Gitti.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Yanlış anlaşılmasın, adamların kazandığı başarıya bok atmak bana azıcık bile düşmez. Ama başarılı olup olamayacaklarının benim gözümde belli bir ölçüsü vardır, onun da adı tek bir cümlede saklıdır: Futbol iyi futbolcularla oynanır -- ekranlarda çokça duyduğumuz ama nedense kimsenin sallamadığı bir laftır. Kafası çalışmayan çalışanların başında muhteşem bir müdür olunca iyi bir ürün beklemeyen insanlar, ne oynadığı belli olmayan futbolcuların başına bu hocaları getirerek iyi futbol göreceklerini sanıyor. Tabii bu dediğime itiraz belli. Aman da van Gaal (yahut x hoca) gençlere önem verir, Beşiktaş'a futbolcular kazandırır. Kimse Beşiktaş'a falan filan futbolcu kazandıramaz. van Gaal'in çocukları görmeye başladığı yaşta (taş çatlasın 16) o çocuğun ne oynayıp ne oynamayacağı belli olmuştur. O yaştan sonra taktik anlayış yüklenince bir çentik atar değeri ama o kadar. Messi 10 yaşında videolarını açıp internetten izlemeyi biliyorsunuz ama bunu akıl edemiyor musunuz? Tabii ki ediyorsunuz da işinize gelmiyor, onu itiraf etseniz La Masia dilenciliğiniz bitiyor. Zaten La Masia dilenciliğiniz ne Cannes'dan Zidane'ın, Brezilya'nın köy takımlarından Ronaldo'nun çıkmasını, ne aynı La Masia'dan çıkan oyuncuların neden Barcelona'da bir şey yapamazken bir anda altın bir nesil çıkmasını, ne de İspanya'dan aynı dönemde çıkan Rafael Nadal, Fernando Alonso, Basketbol Milli Takımı'nı açıklıyor. Şu kadroyla Iniesta Inter'de, Sneijder Barcelona'da oynuyor olsaydı hangisine methiyeler düzüyor olurdunuz sorusu beyninizi kemiriyor.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Beşiktaş'ın kadroda tutmak isteyeceği yıldızları ve diğer oyuncuları disiplin ile bir kadro düzenine sokup oynatacak bir hoca lazım elbet. Peki bunun adı Eriksson olunca ne oluyor? Avrupa'ya bile gidemeyecek Beşiktaş'ın milyonlarca Euro'su cebinde kalınca Beşiktaş küme mi düşüyor? Eriksson'a bir değer atfettiğimden değil de AZ yılları hariç hayatı boyunca sadece en en üst düzey kadroları çalıştırıp hepsinden de kovulmuş bir teknik direktörün Beşiktaş için nesi fazla Eriksson'dan anlayamıyorum.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Biz de döndük dolaştık kaldık Samet Aybaba'ya böylece. Bu yazı için beni tahrik eden yazı ise buna istinaden bir başlıkla çıkmış bugün Radikal'de : <a href="http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1091548&CategoryID=84">Samet Aybaba tercihine İbrahim Altınsay yorumu: Bu durumu gördükten sonra Eriksson'a bile razıydım diyorum</a>. Yan dilencilerden biri öyle bir yazı yazmış ki, neler var neler:</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
</div>
<ul>
<li><i>Bu da gencecik oyuncularla günümüz endüstriyel futbol ortamında ismi ‘Büyük’ olarak anılan bir takım için zor, meşakkatli ama gerçekten denenmeye değer bir çabaydı. Düşünsenize genç ama pırıltılı yeteneklerle farklı bir tarih yazılabilirdi. </i></li>
</ul>
Hangi genç ama pırıltılı yetenekler bunlar, kimden bahsediyorsun?<br />
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
</div>
<ul>
<li><i>Nihat Kahveci için sarf ettiği ve bence bu büyük futbol emekçisinin hiç de hak etmediği sözlerini izledik. </i></li>
</ul>
<div>
Büyük futbol emekçisi Nihat Kahveci. Dilencinin bu lafını odama poster yapmayı düşünüyorum.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<ul>
<li><i>Futbola ilişkin ahlaki yaklaşımlarım doğrudur yanlıştır bilemem ama ‘Orman yönetimi’ her şeyden ‘FEDA’ edip Biliç için kesenin ağzını açsaydı önümüzdeki sezon için gönül hanemdeki öncelikli takım Beşiktaş olurdu. </i></li>
</ul>
<div>
Sizin dilenciliğiniz tatmin olacak diye iflasın eşiğindeki Beşiktaş daha da borçlanacak öyle mi?</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<ul>
<li><i>“Sağ olsun Beşiktaşının Samet Aybaba tercihi gündemi değiştirdi, maçlara yer kalmadı” dedim. İbrahim’in cevabını aynen naklediyorum: “İstersen ağzımdan yaz, bu durumu gördükten sonra Eriksson’a bile razıydım diyorum.” </i></li>
</ul>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Daha alacağım kısımlar vardı ama buna söyleyeceklerimi söyleyip bitirmek istiyorum. Eriksson'a bile razıydım diyip şov yapıyorsun ya baş dilenci, yöneticilik senin gibi dışardan gelip istemediği olunca istifa etmek değil, başka faktörleri göz önüne alıp seninle aynı fikirde olmayanlarla ortak paydaya gelmektir. Madem ki Samet yerine Eriksson'a razıydın, ortalığı velveleye verip Eriksson aleyhinde kamuoyu oluşturtmayacaktın. Beşiktaş'ta sana tepeden inme bahşedilmiş bir yönetim makamını şov kürsüsüne çevirmeyecektin.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Yan dilenci sana da bir lafım var, hani espri olsun diye Samet tercihi gündemi değiştirdi, Euro 2012 maçlarına yer kalmadı demişsin ya. Hangi gündemi kim değiştirdi biliyor musun geçen hafta? </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Beşiktaş Basketbol takımının tarihi şampiyonluğu gündemini baş dilenci mentörün değiştirdi. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Mutlusunuzdur inşallah, şimdi siktirin gidin St. Pauli stadında futbol dilenin. Beşiktaş'ı da onun için sahada ve dışarıda çırpınanlara bırakın, akıl vermeyin huzur verin.</div>Tuncayhttp://www.blogger.com/profile/10454317715585232437noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-7001616357163862122.post-84497765833231292302012-06-14T01:58:00.003+03:002012-06-14T02:01:29.125+03:00Pops<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://fc08.deviantart.net/fs70/f/2012/165/0/0/pops_mensah_bonsu_by_egesezen-d53hxfn.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="375" src="http://fc08.deviantart.net/fs70/f/2012/165/0/0/pops_mensah_bonsu_by_egesezen-d53hxfn.jpg" width="600" /></a></div>
<br />
Büyüksün Pops... <br />
<br />
Not: "Wallpaper"ın orjinal boyutu (1920x1200) için imajın üzerine tıklayınız.Anonymousnoreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-7001616357163862122.post-55250349105248601282012-06-12T17:49:00.001+03:002012-06-12T17:49:57.883+03:00TBL 2011-2012<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://fc04.deviantart.net/fs71/f/2012/164/e/7/tbl_2011_2012_by_egesezen-d53bv64.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://fc04.deviantart.net/fs71/f/2012/164/e/7/tbl_2011_2012_by_egesezen-d53bv64.jpg" /></a></div>
<br />Anonymousnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7001616357163862122.post-37124545202764556722012-06-12T10:51:00.000+03:002012-06-12T14:04:02.488+03:00Başlamadan Biten Rüyalar...<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-0pP4431MNgo/T9bxfrhS9DI/AAAAAAAAAXI/F4hd3ffC5nA/s1600/ibrahim-altinsay.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="http://2.bp.blogspot.com/-0pP4431MNgo/T9bxfrhS9DI/AAAAAAAAAXI/F4hd3ffC5nA/s400/ibrahim-altinsay.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<i>"Enkaz Edebiyatı" </i><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">yapmayı en çok hak eden yönetimde, taşın altına elini koyan bir kaç cesur Beşiktaşlı'dan biriydi İbrahim Altınsay ve birçoğumuzun tekrar heveslenip camianın göreceği güzel günleri hayal etmesini sağlamıştı. Kurtuluş reçetesinin belki de tek maddesi mali disiplinden taviz vermeden yapacağı transferleri ve gençlerin üzerinde yükselmeyi hedefleyen geleceğin Beşiktaş'ını kuracak hocayı seçecek isimdi. Efsane basketbol takımımızın üçüncü kupasını kaldırdığı günün ertesi Beşiktaş camiası yine Beşiktaşlılığını yaptı ve hiç acımadan yumruğu boğazımıza oturttu!</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Van Gaal tercihinin yönetim kurulu tarafından kabul edilmemesi gösteriliyor şu an sebep olarak ve olay henüz daha çok yeni, bir geri dönüş olur mu bilinmez ama gelecek şimdi daha da karanlık bizim için.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Güvendiğin kişiye yetki veremezsen, futbol şubesinin başında düşündüğün kişinin takımın geleceğini üzerine inşa etmesini planladığı adamı seçmesine izin vermezsen kurda kuşa yem olmaya devam ederiz. Bu kadar doğru başlayan bir projenin bu kadar çabuk hüsrana yelken açmasının yarattığı üzüntüyü tarif edemiyorum. Gerçekten ümitlenmiştik ve elimizden geleni yapabilmek adına büyük şevk duyuyorduk ancak İbrahim Altınsay'dan faydalanamadan mevcut kadro ile devam etme fikri inanın hiç bir şey ifade etmiyor artık.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">*Ekleme: yazıdan sonra öğle saatlerinde İbrahim Altınsay'ın yaptığı yazılı açıklamayı da tarihe not düşmek adına buraya iliştiriyorum:</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span><br />
<i><span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">"<span style="background-color: white; line-height: 20px; text-align: justify;">Taraftarı ve Kongre üyesi olduğum Beşiktaş'ta fahri olarak yürüttüğüm, "Futbol Takımlarının Yeniden Yapılandırılması Genel Koordinatörlüğü" ve "Futbol Komitesi Üyeliği" görevimden ayrıldım. İstifamla ilgili spekülasyonları önlemek, konuyu gündemden mümkün olduğunca çabuk kaldırmak ve kapatmak için ilk ve son kez bir açıklama yapmayı gerekli gördüm.</span></span></i><br />
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: x-small;"><span style="line-height: 20px;"><i><br /></i></span></span></div>
<div style="background-color: white; border: 0px; font: inherit; line-height: 20px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;">
<i><span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Göreve gelir gelmez gece gündüz çalıştık ve kısa zamanda ortaya bir "Yeniden Yapılanma Projesi" çıkardık. Beşiktaş dengeli, gelişmeye açık, dinamik, mücadeleci ve çağdaş bir takım olacaktı. Bunun için, şimdiye kadar Beşiktaş'ta verdiğinden çok alanların tasfiye edilmesi, edilemiyorlarsa "Fulya'da Düz Koşu"ya yollanmaları gerekiyordu. Teknik Direktör bu stratejiye göre seçilecek, Ümraniye ve Özkaynak Düzeni buna göre yapılandırılacaktı.<br /> </span></i></div>
<div style="background-color: white; border: 0px; font: inherit; line-height: 20px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;">
<i><span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Projeyi uygulamaya başlayınca Başkanımızdan ve Futbol Komitesi Başkanımızdan yeterli desteği göremedim. Projeye ilişkin kuşkular ve kararsızlıklar doğmaya başladı. Son olarak teknik direktör konusunda bilgim ve onayım dışında adımlar atılınca görevde kalmama artık gerek duyulmadığını anladım. Artık bir işlevi kalmayan bu görevden ayrılmak zorunda kaldım.</span></i></div>
<div style="background-color: white; border: 0px; font: inherit; line-height: 20px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;">
<i><span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;"><br />Üzülerek aldığım bu kararda, komite üyesi öteki arkadaşlarımla ya da bazı yönetim kurulu üyeleri ile olan anlaşmazlıkların etkili olduğu tamamen asılsızdır. Böyle anlaşmazlıkların olduğu tamamen uydurulmuş haberlerdir.<br /> </span></i></div>
<div style="background-color: white; border: 0px; font: inherit; line-height: 20px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;">
<i><span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">"Yeniden Yapılanma Projesi"nin Beşiktaş ve ülke futbolu için tek çare olduğuna inancım tam. Bu yolda atılacak her adımda, istek olursa, elimden gelen her türlü desteği göstermeye devam edeceğim.<br /> </span></i></div>
<div style="background-color: white; border: 0px; font: inherit; line-height: 20px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;">
<i><span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Konunun böyle kapanmasını diler, saygılar sunarım."</span></i></div>
</div>serkanhttp://www.blogger.com/profile/10657921973525371450noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7001616357163862122.post-91649992061086719112012-05-28T02:07:00.000+03:002012-05-28T02:33:35.899+03:00Kaptan<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://fc06.deviantart.net/fs70/f/2012/148/5/9/captain_by_egesezen-d51fyas.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="222" src="http://fc06.deviantart.net/fs70/f/2012/148/5/9/captain_by_egesezen-d51fyas.jpg" width="600" /></a></div>
Fikret Orman yönetiminin özellikle mali anlamda nasıl çok zor bir görevi üstlendiğinin farkındayım. Fakat geçen sekiz yılda sadece mali anlamda saçmalıklar yaşanmadı. Yönetimin saçma sapan demeçleri, çeşitli yöneticilerin karaktersiz davranışları saygınlığımıza gölge düşürdü. Bu arada takım kaptanlığı da bu yozlaşma furyasından nasibini aldı. Fener'e karşı tek maçlığına kaptan yapılan Nobre'lerden, canı sıkıldığında kendini attıran Quaresma'lara kadar birçok karaktersize Sanlı'nın, Rıza'nın, Şifo'nun taktığı pazuband verildi. Kaptanlık ayağa düştü. Ayağa düşen kaptanlığı tekrar önemli hale getirmek Beşiktaş'ın mevcut haldeki enkazını temizlemeye yönelik önemli bir harekettir. Semboliktir.
<br />
<br />
Uzun zamandan beri Ernst'in kaptan olması gerektiğini düşünüyordum. Eğer önümüzdeki sene takımda kalacaksa takım kaptanımız Fabian Ernst olmalıdır.
<br />
<br />
Not: Görseli, facebook kapak fotoğrafı boyutunda tasarladım. Bu şekilde isteyen herkes bu imajı böyle kullanabilir. Kullanmak isteyenler bloga ve bu linke referans verirlerse sevinirim.Anonymousnoreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-7001616357163862122.post-30202959953032799012012-05-10T16:39:00.000+03:002012-05-10T16:39:07.697+03:00Kafa FarkıNette gezinirken San Siro'nun eski fotoğraflarına denk geldim. Ne kadar güzel, ne kadar estetik bir staddır yarabbi ve 1990'da çatı yapılırken o estetik nasıl bambaşka bir boyuta taşınmıştır. O kolonların tasarımı stadın geri kalanına nasıl uyumludur, nasıl bambaşka fakat aynı dokuya sahip bir stad çıkmıştır ortaya.
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-yRFD6zfdXd8/T6vD-zudFeI/AAAAAAAAAEI/zmXbGm2tGXU/s1600/sansiro.jpg" imageanchor="1" style=""><img border="0" height="400" width="334" src="http://2.bp.blogspot.com/-yRFD6zfdXd8/T6vD-zudFeI/AAAAAAAAAEI/zmXbGm2tGXU/s400/sansiro.jpg" /></a></div>
Ve tabi ki bizim İnönümüz. Kesinlikle bir tasarıma harikası değildi, zamanın stadlarına göre bir farkı, bir çarpıcılığı yoktu belki ama gerek coğrafi konumu gerekse onu İnönü yapan taraftarıyla her zaman özel bir staddı. Lakin üzerine öyle bir çatı konduruldu ki, hani kuş kondursan bu kadar olur. Tamam ucuza geldi, tamam yeni açığa biraz koruma sağlandı, ama insan o çirkinliğe baktıkça "değer miydi?" demeden geçemiyor. Dünyanın herhangi bir stadına o çatıyı koyun, İnönü'ye ne kadar uyduysa ondan daha az uyamaz.
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-hQWNNG9qIjs/T6vDeRU8sjI/AAAAAAAAAD8/0qhWdIBlY5g/s1600/inonu.jpg" imageanchor="1" style=""><img border="0" height="270" width="400" src="http://3.bp.blogspot.com/-hQWNNG9qIjs/T6vDeRU8sjI/AAAAAAAAAD8/0qhWdIBlY5g/s400/inonu.jpg" /></a></div>
Milano devleriyle Beşiktaşımızın bütçelerini kıyaslıyor değilim, lakin yeni stad muhabbetinin canlandığı şu günlerde bu "ucuz etin yahnisi" muhabbetinin bizi yine bu manzaraya götürmesinden de tırsıyorum.pissedhttp://www.blogger.com/profile/04395153244095999342noreply@blogger.com5