18 Şubat 2011 Cuma

Sarı Melek değil Pac-Man



Beşiktaş Teknik Direktörü Bernd Schuster, Dinamo Kiev maçı sonrası kendisine gösterilen tepkilerle ilgili, ''Dışarıda yapılan bağrışmalar beni ilgilendirmiyor. Bundan rahatsızlık duyan varsa stada gelmesin, eve gitsin' dedi.

3 yorum:

serkan dedi ki...

Bu olay üzerine (bu arada olayın içinde bir de küfür kısmı var ki bu da teyid edilmiş.) Fener maçı öncesi yönetim kendisinden basın toplantısı düzenlemesini istiyor.
Schuster: " büyütülcek bi durum yok basın toplantısına gerek yok. fener maçı sonrasında açıkla yapıp yanlış anlaşıldığımı ifade edicem" diyor.
Fener maçı sonrasındaki açıklaması daha da güzel: "bağırılacaksa bana bağırsınlar oyuncularıma değil, benim için bir şey ifade etmiyor bağırmaları"

çok yanlış gidiyoruz hem de çok..

Adsız dedi ki...

Bu zamandan sonra Schuster'den bir fayda beklemiyorum. Aksi durum şaşırtıcı olur.

Sene başından beri inatla bir sürü yanlış üzerinde ısrar ediyor ve eleştiri olunca da kendini garip bir biçimde savunuyor. Aslında savunamıyor.

Yönetim ise sadece izlemekle yetiniyor. Schuster'e ayar veremiyorlar, veremeyince de hakemlere yükleniyorlar.

Umarım ben yanılıyorumdur.

serkan dedi ki...

Fener maçından sonra hala hakeme yüklenmeye çalışmaları tam bir komedi oldu zaten..herkes görevini harika yerine getirdi, yenmek için elimizden geleni yaptık, ama hakem yüzünden olmadı işte..
çok komik şeyler bunlar..
yönetim ferrari filan neyse de schuster'in değişiklik tercihlerini hayatım boyunca hiç bir hocada görmedim ben..
en sevmediğim şeydir aslında olmuş bitmiş maç üstüne: "hacı şunu çıkarıp şunu soksan maç bizimdi" demeyi ama o maçı ekremle nasıl tamamladın, hilbert'e nasıl süre vermedin kafayı yicem gerçekten..
ekrem ilk yarı folloş oldu zaten, hatta ilk yarı atılabilirdi bile o kadar aptal fauller aldı o sarı üzerine. ikinci yarı bariz tutuk başladı kırmızı psikolojisi ile..
dökülen almeyda'yı çıkarıp nobreyi alarak kontenjanı açabilirdi..bu da hilbert ekrem değişikliğini getirirdi..dia'nın boşladığı kanadı çok güzel işlerdi hilbert ikinci yarı ve bariz bi dinamizm katardı..
88'de nobre değişikliği süperdi ama..