23 Temmuz 2009 Perşembe

Vedat Okyar'dan güzellemeler...

Blog'da arşivlenmesi için aktarmak istedim..
''kendine has üslubu var'' derler ya, öyle bir ağabeyimizdi Vedat Ağabey..
Yanlış anlaşılabilirim ama açıkcası Uğur Meleke, İbrahim Altınsay, ara ara da olsa Tanıl Bora gibi yazarların takımımız üzerine yazdıkları yazılardan sonra Sanlı Kaptan ve Vedat Ağabey'in yazılarını daha çok içlerindeki bu tatlı dilli keskin eleştirileri için okur olmuştum. Seni annem gibi sevdim misali, Vedat Okyar da böyleydi biraz..Taktik teknik hak getire, içini acıtan ne varsa en kestirmeden ortaya koyardı...

Ege'nin güzel görseli üzerine başka bir resim koymak istemedim, isteyen editleyip beğendiği bir görseli ekleyebilir..
-------------------------------------------------------------------
- “Rıza’dan libero olursa ben de Alain Delon’um” diye yazı yazdım. Küstü bana Rıza.

- Göktuğ Sevinçli: Şu anda
stoper bulma. Beğenmediğimiz, Vedat Abi’nin de hiç beğenmediği Baki’yi koy oraya. Tamam mı? Toraman’ın yanına. Üzülmez’i de aç.
Vedat Okyar: Baki’yi koyma Abi!
Göktuğ Sevinçli: Farzet ki. En kötü şartlar bahsettiğim.
Vedat Okyar: Olmaz. Baki’yi koyma!
Göktuğ Sevinçli: En kötü şartlar bahsettiğim Vedat Abi.
Vedat Okyar: Yok. Olmaz. Ben antrenör olsam 10 kişi oynarım, Baki’yi oynatmam.

-
Defans yapıldı ama nasıl be Ertuğrul? Senin defansın cami avlusu gibi. Giren çıkanın haddi hesabı yok. Oraları tenha tutacaksın. Bu kadar arkaya yaslanılır mı? Bak güzel adam; farkındaysan sana hoca demiyorum. Büyük hoca olacağına ama inanıyorum. Ama şimdilerde değil.

- 2 şeyden hiç anlamıyorum. Birincisi Arap radyosu. Bir gürültüdür, patırtıdır gider, hiçbir şey anlamazsın. İkinci anlamadığım şey de, Beşiktaş’ın oyun içinde ne yaptığı.

- Ben maçı seyrederken, bu çocuklar maçtan önce çaktırmadan bir bara gitmişler bir-iki tek de atmışlar gibi geldi. Hele hele ilk yarı hafif
alkol almış bir topluluk seyrettim.

-
Belediye takımıyla oynamak zor. Adamlar kendi yerlerinde en yakın akrabalarıyla bile seyirci bulamıyor. Kalabalık gördüler mi, sinsi top oynuyorlar.

- Bu
takım ilk yarı yalan rüzgârlarını oynadı. Tek santrfor, çift ön liberoyu bu takım yemez Mustafa.

- Bir takımın 18’inin içi sit alanıdır. Orada inşaata müsaade edilmez. Ufak inşaattan vazgeçtim, rakipler gökdelen dikiyor.

- Görüntü hafızam üst seviyededir. Bir gördüğümü bir daha unutmam.

- Bir adamın ayağından 3 tane gollük top çıkıyorsa o ayağı öpüp başına koyacaksın.

- Ben 50 senedir bu işin içindeyim. Böyle bir lig yaşamadım. Bundan sonra da yaşanmaz zaten. Hangi maçın öncesi olursa olsun ‘Favori budur’ diyemiyorsun.
Şampiyonluk için 3 tane aday var, hangisi olur belli değil. En azından ben şu günden sonra bir takımı işaret etmeyeceğim. Edersem Kuran çarpsın.

(milliyet.com.tr'den Nilay Yılmaz'ın derlemesidir...)

1 yorum:

Tuncay dedi ki...

hele hele ilk yari hafif alkol almis bi topluluk super laf ya.. :)